Previous Page  141 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 141 / 705 Next Page
Page Background

140

Kurgudan Gerçekliğe Uzanan Bir Tartışma Alanı: Susma Hakkının İdare Hukukunda ...

gılama usulünün özellikleriyle bağdaşabilmesi noktasında konuyu

değerlendirmekte yarar vardır. Nitekim Amerikan Yüksek Mahkeme-

sinin, ABD Anayasası’ndaki kendini suçlamama ayrıcalığının, sadece

ceza yargılamasıyla sınırlandırılamayacağını ifade ettiği ve hukuk yar-

gılamalarında da uygulanabileceği yönünde kimi kararları olmuştur.

60

Kanaatimizce idarî yargılama usulünde davacının, susma hakkın-

dan yararlanması mümkündür. Örneğin, kendisi hakkında bir ceza

soruşturması sonucunu doğuracak bir belgenin mahkemeye sunulma-

sından davacı susma hakkı kapsamında imtina edebilecektir.

61

Ancak

davacının bu hakkını yerinde kullanıp kullanmadığının mahkemece

nasıl tespit edileceği bir sorundur. Öğretide Yasin, İYUK’un 20. mad-

desinin 3. fıkrasının bir çözüm olarak uygulanabileceğini belirtmek-

tedir.

62

Söz konusu düzenlemeye göre,

“Ancak, istenen bilgi ve belgeler

Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve

yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Başbakan veya

ilgili bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri ver-

meyebilir. Verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya

göre karar verilemez.”

Burada bilgi ve belgenin verilmemesinin gerekçe-

si mahkeme tarafından değil davalı idare tarafından takdir edilmekte-

dir. Bu takdir doğrultusunda verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak

kullanılan savunmaya göre, idarî yargıcın bir karar veremeyeceği hü-

küm altına alınmıştır. Dolayısıyla davacının da kendi aleyhine herhan-

gi bir idarî veya cezaî sonuç doğuracak bilgi ve belgeyi sunmaması,

susma hakkı kapsamında korunmalı ve yine mahkemenin sunulma-

yan bilgi ve belgelere göre karar verememesi gerektiği kabul edilme-

lidir. İYUK’un 20. maddesinin 3. fıkrası kapsamında getirilen bu çö-

zümde, bireysel yararın devletin yararlarıyla bir tutulması eleştirileri

olabilecekse de bilgi ve belgenin sunulmama gerekçesinin mahkemece

takdir edilmeyecek olması, idareye İYUK’ta tanınan imkân kapsamın-

olması hali olup, bu ilke kamu yararı gerekçesine dayanır ve taraflarca hazırlama

ilkesinin istisnasıdır.”, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 26.03.2014, E.2013/13-637,

K.2014/397.

60

Bilgi için bkz. İtişgen, a.g.e., s.145.

61

Yasin, ister idare, ister mahkeme tarafından talep edilsin, talep edilen bilgi ve bel-

ge, aynı zamanda kişinin işlediği bir suçun ortaya çıkması/ispatlanması anlamına

geliyor ise bu durumda, kişinin ceza hukukundan doğan susma hakkının varlı-

ğından söz edilebileceğinin altını çizmektedir, Yasin, a.g.e., s.69.

62

Yasin, a.g.e., s.69.