

165
TBB Dergisi 2018 (134)
Fatma Didem SEVGİLİ GENÇAY
spesifik (“çift kişilikli!”) bir tüzel kişilik
”
41
haline gelebildiklerini belirt-
mektedir.
“Çift kişilik” konusunda tereddütlü olmakla birlikte, Ulusoy’un
Balta’ya katıldığını düşünüyoruz. Ancak bu durumun, yani bazı du-
rumlarda kamu hukukuna, bazı durumlarda özel hukuka tabi olma-
nın, onların aynı anda iki zıt şey olduklarını göstermeyeceği kanaa-
tindeyiz. Nitekim kamu hizmeti yerine getirmekle görevlendirilmiş
bazı özel hukuk tüzel kişileri de idari işlem tesis edebilmekte ve bu
işlemlerle ilgili olarak idari yargıda iptal davası açılmakta, dolayısıyla
bu özel hukuk tüzel kişileri idari yargı yerleri karşısında davalı ko-
numunda bulunabilmektelerdir. Ancak bu durum onların özel hukuk
kişisi olduğu gerçeğini değiştirmemekte, onları birer kamu tüzel kişisi
haline getirmemektedir.
Anayasa Mahkemesi de İktisadi Devlet Teşekkülleri ile ilgili bir
kararında : “
Kamu iktisadî teşebbüsleri, 233 sayılı KHK’nin 4. maddesinde
de öngörüldüğü gibi, ticarî esaslara, yani özel hukuk hükümlerine göre faali-
yette bulunan ve kamu yararı amacıyla çalışan kamu tüzel kişileridir. Kamu
iktisadî teşebbüsleri, özel teşebbüsler gibi kârlılık ve verimlilik anlayışı içinde
çalışmak durumunda olduklarından, dış ilişkilerinde ticarî ilke ve yöntemlere
göre başka bir anlatımla özel hukuk kurallarına göre davranmak zorundadır-
lar. Kamu iktisadî teşebbüsünün özel hukuk kurallarına bağlı olarak faaliyette
bulunması onun kamusal niteliğini değiştirmez.
Çünkü,
kamu idareleri ve
idarî kamu kurumları da gerektiğinde özel hukuk kurallar
ı uyarınca işlem
yapabilmektedi(r)
” demiştir.
42
Benzer şekilde, ama bu sefer özel hukuk
tüzel kişileriyle ilgili olarak, bunların kamusal yetkiler kullanarak ha-
reket etmeleri onlara kamu tüzel kişiliği vasfını kazandırmaz, ancak
idari işlem tesis edebilen özel hukuk kişileri arasında kabul edilmele-
rini gerektirir diyebiliriz.
43
Demirkaya “Belediye Şirketleri” ifadesini, belediyeler dışındaki
yerel yönetim birimleri de şirket kurabildikleri için doğru bulma-
makta, “yerel kamu şirketleri” ifadesinin kullanılmasının daha uy-
gun olacağını ifade etmektedir.
44
Bu itirazı iki aşamada incelemek
41
Ali Ulusoy, a.g.e. s. 141.
42
AYM, 22.12.1994 tarih, E.1994/70, K.1994/65-2 sayılı kararı.
43
Kahraman Berk,
a.g.m
.
44
Bkz. Yüksel Demirkaya,
a.g.m.
.