Previous Page  278 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 278 / 705 Next Page
Page Background

277

TBB Dergisi 2018 (134)

Sezin AKTEPE ARTIK

tanımlanmamakta, “yargıda açıklık ve netlik prensibi”nin gereği

olarak gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması kamu düze-

nine aykırılık olarak değerlendirilmektedir.

54

- Hukuki dinlenilme hakkı bakımından; usulsüz tebligat, taraf teş-

kili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, tarafla-

ra duruşma gününün bildirilmemesi veya bildirilen tarihten önce

duruşma yapılması, gerekmediği halde ilanen tebligat yapılması,

hukuki dinlenilme hakkının ilk unsuru olan bilgilenme hakkını ih-

lal etmektedir. Kesin süre verilmesine ilişkin uygulamalar, usulü-

ne uygun şekilde kesin süre verilmemesine rağmen kesin sürenin

yaptırımının uygulanması, tarafın karara etki etme imkânı ortadan

kalktığı için açıklama ve ispat hakkına aykırıdır. Mahkeme karar-

larının hükmün denetimine imkân vermeyecek şekilde gerekçesiz

olması, tarafların hükme etki edecek nitelikteki iddialarının mah-

keme tarafından hiç değerlendirilmemiş olması gibi uygulamalar

ise hukuki dinlenilme hakkının son unsuru olan dikkate alınma

hakkını ihlal edecektir.

Hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkının bir gereği

olarak, taraflar mutlaka aleyhlerindeki dava ve iddialardan haberdar

edilmelidir. Bu konuda mahkeme tarafından hem bilgilendirilmeli

hem de bu iddialara karşı açıklama haklarını kullanmaları sağlanmalı-

dır. Anılan husus kamu düzenine ilişkin olduğu için uygulamada taraf

teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi Yargıtay

tarafından mutlak bozma sebebi olarak görülmektedir.

55

Tarafların

54

“…Aynı kural 6100 sayılı Kanun’un 294. maddesinde de tekrarlanmış; Hukuk

Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde ise “kararın tefhimi hüküm sonucu-

nun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur.” 6100 sayılı Kanun’un

298/2. maddesinde de “gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı

olamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibi-

nin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar meydana getirir. Hatta giderek

denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engelle-

nir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.” Yargıtay

22.HD

. E. 2015/12519, K.

2016/17549, T. 13.6.2016;

22.HD

. E. 2016/10236, K. 2016/16041, T. 2.6.2016; HGK

E. 2014/2-771, K. 2016/504, T. 13.4.2016 (Kazancı İçtihat Bankası).

55

“Taraf teşkili kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden göz önün-

de tutulur. Taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesine

imkân yoktur. Bu durumda; taraf teşkili tamamlanmadan yargılamanın sonuçlan-

dırılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”

9.HD

. E. 2014/35093,

K. 2016/11732, T. 10.5.2016;

22.HD

E. 2015/5285, K. 2016/12743, T. 28.4.2016 (Ka-

zancı İçtihat Bankası).