

327
TBB Dergisi 2018 (134)
Melis TAŞPOLAT TUĞSAVUL
mahkemesi ön inceleme aşamasında başvuru şartlarının yerine geti-
rilmemiş olması sebebiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılması
yönünde karar vermelidir. Yani her iki durumda da istinaf mahkeme-
sinin HMK md. 344 düzenlemesi ile paralel olarak istinaf başvurusu-
nun yapılmamış sayılmasına karar vermesi
37
gerektiği kanaatindeyiz.
Ön inceleme aşamasında değerlendirilecek olan başvuru şartlarına
ilişkin asgâri şartlar yerine getirilmediğinde kural olarak başvurunun
reddi yönünde karar verilmelidir. Ancak dilekçe kanunda belirtilen
şekilde asgâri unsurları yani başvuranın kimliği, imzasıyla başvurulan
kayıtları yeteri kadar belli edecek ilgili bilgileri taşıyor; fakat başvuru
sebepleri ve gerekçeleri gösterilmemişse, bu durumda sadece kamu
düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden dosya incelenmeli;
kamu düzenine aykırılık bulunmuyorsa bunun dışında kalan hususlar
hiçbir şekilde değerlendirilmeyip başvurunun reddine karar verilme-
lidir.
38
Zira HMK md.342/2,e’ye göre istinaf dilekçesinde bulunması
zorunlu unsurlardan biri de başvuru sebepleri ve gerekçesidir.
39
Bir
37
İstinaf dilekçesinin reddine karar verilen hâllerde ortada usûle aykırı da olsa harç
ve giderler yatırıldığı için yapılmış bir istinaf başvurusu vardır. İstinaf dilekçesi-
nin reddi durumunda istinaf mahkemesi veya ilk derece mahkemesi tarafından
HMK md. 346/1 gereğince yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun
kabule şayanlığı ile ilgili bir hukuka aykırılık tespit edilmiş ve istinaf dilekçesi
reddedilmiştir. Oysa, istinaf harç ve giderlerinin yatırılmamış ve verilen kesin
süre içerisinde de tamamlanmamış olması hâlinde kanun istinafa başvururuyu
yapılmamış kabul etmektedir. Bu durumda ilk derece mahkemesi kararı istinaf
edilmeksizin kesinleşmiş olacaktır. Bkz. Çiftçi, s. 800-801.
38
Özekes, Pekcanıtez, Usûl, s. 2239; Özekes, s. 69.
39
HMK’da istinaf sebeplerini ayrıca düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. An-
cak HMK md.353 düzenlemesinden yola çıkarak ilk derece mahkemesi kararları-
nın usûl (hatalı yargılama), maddi mesele ( hatalı vakıa tespiti) ve maddi hukuk
(hukukî meselenin hatalı çözümlenmesi) yönlerinden hukuka aykırılık teşkil et-
mesinin temel istinaf sebepleri olduğu belirtilir (Deren-Yıldırım, s. 90-91). Ayrıca
bkz. Nevhis Deren-Yıldırım, “İstinafın Gerekçelendirilmesi ve İstinaf Sebepleri”,
Prof. Dr. Özer Seliçi’ye Armağan, İstanbul 2006, s. 697 vd.). Bu çerçevede ilk de-
rece mahkemesinin usûl hukukuna veya maddi hukuka ilişkin hatalarının tümü
istinaf sebebi olarak ileri sürülebilir (Özekes, s 98). HMK’da istinaf sebeplerinin
belirtilmemesi, bu yönde bir sınırlama yapılmadığı anlamına gelmektedir. Nite-
kim bu yönde bir sınırlamanın istinafın niteliğine de uygun düşmediğini belirt-
mek gerekir (Özekes, Pekcanıtez, Usûl, s. 2206). Alman Hukuku’nda “İstinafın
Gerekçelendirilmesi” başlıklı Alman Usûl Kanunu md. 520/1 düzenlemesinde
istinaf dilekçesinde istinaf sebeplerinin ve gerekçelerinin belirtilmesi zorunluluğu
öngörülmüştür. Bu zorunluluk usûl ekonomisi ilkesi ile açıklanmaktadır. Buna
göre istinafa başvuran taraf sebep ve gerekçeleri istinaf dilekçesi ile veya daha
sonradan sadece sebep ve gerekçeleri içeren ayrı bir dilekçe ile de ileri sürebilir.
Şayet istinaf dilekçesinde sebep ve gerekçeler mevcut değilse bu eksiklik dilek-
çenin usûlden reddedilmesi sonucunu doğuracaktır. Ancak istinaf dilekçesi avu-