Previous Page  332 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 332 / 705 Next Page
Page Background

331

TBB Dergisi 2018 (134)

Melis TAŞPOLAT TUĞSAVUL

me aslında istinafta yapılan tahkikattır. Burada istinaf başvurusunun

haklı olup olmadığı ve yeniden karar verilmesi gerekip gerekmediği

incelenir. HMK md. 355 gereğince inceleme kural olarak tarafların

ileri sürdükleri istinaf sebepleri ile sınırlı olarak gerçekleştirilecektir.

Davanın özelliğine göre heyet olarak veya görevlendirilecek naip üye

tarafından inceleme yapılır (HMK md. 354/1). İncelemenin ne şekilde

yapılacağını ilgili hukuk dairesi belirleyecektir.

50

Ancak kararlar heyet

tarafından alınır.

İstinaf incelemesinde aksine hüküm bulunmayan hâllerde ilk de-

rece mahkemesinde uygulanan yargılama usûlü uygulanır (HMK md.

360). Ancak o konuda istinafa ilişkin özel bir düzenleme varsa, önce-

likle o düzenleme dikkate alınmalıdır.

51

Örneğin; ilk derece mahkeme-

sinde yazılı yargılama usûlünde dilekçelerin verilmesi (dava dilekçesi,

cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi) ön in-

celeme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm olmak üzere beş aşama

mevcuttur. Oysa istinaf yargılamasında dilekçelerin verilmesi aşaması

ilk derecedeki gibi olmayıp sadece istinafa başvuru ve cevap dilekçesi

verilmektedir. Yine ön inceleme ve tahkikat aşaması da ilk derecede-

ki yargılamadan farklıdır. Nitekim istinaf yargılamasında bazı sınır-

lamalar mevcuttur (HMK md. 357). Bununla birlikte kanunda açıklık

olmamakla birlikte duruşmasız karar verilebilen hâllerde sözlü yargı-

lamaya ihtiyaç olmadığı ve dosya üzerinden karar verilmesi gerektiği

doktrinde ifade edilmektedir.

52

Yine doktrinde isabetli olarak istinaf

aşamasında duruşma yapılması gereken durumlarda sınırlı da olsa

ilk dereceye benzer şekilde yargılama yapılacağından sözlü yargıla-

ma aşamasına uygun davranılması gerektiği belirtilmektedir.

53

İstinaf

50

HMK da ve 5235 sayılı Kanun’da kararın kim tarafından verileceğine ilişkin açık

bir düzenleme yoktur. Ancak daire başkanlarının görevlerini düzenleyen 5235 sa-

yılı Kanun md. 38/I’deki ifadeden bu yönde bir sonuç çıkmaktadır (Özekes, s. 84).

Kanun koyucu bu konuda incelemeyi yapacak daireye yetki vermiş ve durumun

uygulamanın ihtiyaçlarına göre değerlendirilmesini istemiştir. Bu düzenlemenin

istinaf incelemesinin basit, kolay ve ucuz olması açısından önemi vardır. Özellikle

keşif gibi mahkeme binası dışında yapılacak işler bakımından heyet olarak ince-

leme yapmak yerine yerine üyelerden birisinin görevlendirilmesi daha ucuz ve

basittir (İstinaf El Kitabı, s. 48).

51

Aynı yönde bkz. Rosenberg/Schwab/Gottwald, s. 810.

52

Özekes, Pekcanıtez Usûl, s. 2241; Özekes, s. 86.

53

Özekes, Pekcanıtez Usûl s. 2241; Akkaya, s. 239 vd. Örneğin sözlü yargılama so-

nunda tahkikatın genişletilmesine de karar verilmesi mümkündür (HMK md.

185-186). Şayet sözlü yargılama yapılmaz ise bu imkân da ortadan kalkmış ola-

caktır. Oysa istinafın bir amacı da ilk derecedeki eksiklikleri gidermek, gerekir-