Previous Page  329 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 329 / 705 Next Page
Page Background

328

İstinaf İncelemesi Sonucunda Verilebilecek Kararlar

başka ifade ile istinaf incelemesinde ön inceleme aşamasında istinaf se-

beplerinin veya gerekçesinin gösterilmediği tespit edilse dahi, istinaf

mahkemesi istinaf talebinin reddine karar vermeyecek, her hâlükârda

kamu düzeni yönünden gerekli incelemeyi yapma zorunluluğunda

olacaktır. Buna göre HMK md.355/1,c.2 yönünden bakıldığında esa-

sında sebep ve gerekçenin gösterilip gösterilmemesinin önemi ortadan

kalkmış olmaktadır (HMK md.343/3). Zira başvuru dilekçesi asgarî

unsurları taşıyorsa reddedilmeyecek kamu düzeni bakımından ince-

lenmesi için esasa girilmesi gerekecektir.

40

Nitekim Yargıtay

3.HD

.

03.04.2017 tarihli kararı

41

ile istinaf mahkemesine sunulan süre tutum

dilekçesinde istinaf kanun yoluna başvuru sebepleri ile gerekçelerinin

gösterilmemesi nedeniyle HMK md.352’ye göre istinaf başvuru dilek-

çesi verilmediği ve ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine

aykırılık da bulunmadığına dayanarak davalının istinaf başvurusunun

usûlden reddine ilişkin verdiği kararı bozmuştur. İlgili kararda istinaf

mahkemesinin maddi vakıa denetimi bakımından istinaf sebepleri ile

bağlı olduğu ancak istinaf mahkemesinin aynı zamanda hukukî dene-

tim de yapmak durumunda olduğu, hukukîlik denetimi bakımından

ise istinaf sebepleri ile bağlı olmadığı her ne kadar ilk derece mah-

kemesinin gerekçeli kararına karşı sekiz gün içinde gerekçeli istinaf

dilekçesi verilmemiş ise de süresinde süre tutum dilekçesi verilmekle

artık hukukîlik denetimi yapılmasının gerektiği, nitekim temyize konu

istinaf mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık olup olmadığı

hususunun incelendiği ve bu yöndeki bir incelemenin de hukukî de-

katın imzası ile başvurulan kararı belli edecek kayıtları taşıyorsa daha sonradan

verilecek sebeplere ve dilekçeye yönelik bir dilekçe ile bu sonuç bertaraf edilebilir.

Sebep ve gerekçeleri içeren dilekçe istinaf mahkemesine iki aylık süre içerisinde

verilmelidir. Bu iki aylık süre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar ancak

kararın tefhimi tarihinden itibaren beş ayı geçemez. Karşı tarafın muvafakati ile

bu süre hâkim tarafından uzatılabilir. Ancak karşı taraf muvafakat etmezse bu

süre tarafın yargılamayı geciktirme amacı taşımaması veya sebep ve gerekçeleri

içeren dilekçenin mücbir sebepten kaynaklanan bir nedenle mahkemeye sunu-

lamaması durumunda bir aya kadar uzatılabilir (Alman Usûl Kanunu md.520/

II). Bkz. Baumbach/Lauterbach/Albers/Hartmann, s. 1617-1618; Rosenberg/

Schwab/Gottwald, s. 788. Ayrıca bkz. Budak/Karaaslan, s. 346.

40

Özekes, Pekcanıtez Usûl, s. 2237; Özekes, Kanun Yolu, s. 3110; Kuru s. 688; Bu-

dak/Karaaslan, s. 344; Meraklı-Yayla, s. 59; İstinaf El Kitabı, s. 48; Çiftçi, s. 790;

Namlı, s. 135. Şüphesiz bunun için başvuranın en azından kimliği ve imzasıyla

başvurulan kararı belli edecek kayıtların bulunması aranmaktadır. Bunlar da ek-

sik ise ön inceleme sonucunda başvuru dilekçesinin reddine karar verilecek ve

kamu düzenine ilişkin hususlarda dahi inceleme yapılamayacaktır. Bkz. İstinaf El

Kitabı, s. 48.

41

Bkz. Yarg.

22.HD.

, E. 2017/30909, K. 2017/7476, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası,

21.12.2017.