

362
Türk Miras Hukukunda Denkleştirme
rasçıları denkleştirme ile yükümlü tutmak miras bırakanın iradesine
bırakıldığından, bu tür bir denkleştirme iradi denkleştirmedir.
23
Aslın-
da m. 669’a lafız itibariyle bakıldığında her iki fıkrada da denkleştirme
yükümlülüğünün kural olarak var olduğu gibi bir sonuç çıkmakta-
dır.
24
Ancak birinci fıkrada yer alan
“…paylarına mahsuben…”
ifadesi
ile ikinci fıkrada yer alan
“…aksi miras bırakan tarafından belirtilmiş ol-
madıkça…”
ifadeleri anlamı değiştirmektedir. Buna göre, alt soy dışın-
daki mirasçılar için miras bırakan yaptığı tasarrufta, bu tasarrufu mi-
ras payına mahsuben yaptığını belirtmişse, bu tasarruf denkleştirmeye
tabi olacaktır.
25
Dolayısıyla miras bırakanın tasarrufu yaparken susma-
sı, denkleştirme yükümlülüğünün doğmadığına delil sayılabilir. İkinci
fıkrada ise fıkrada sayılan yahut ona benzeyen karşılıksız kazandırma-
ların yapılması durumunda, miras bırakan denkleştirmeden muaf tut-
“… Fürular arasındaki iadenin kanun icabı olmasının sebebi, ‘murisin fürularını
aynı derecede sevdiği’ düşüncesinden ileri gelmektedir. Bu kaideye itibar olun-
maması, ancak, yapacağı sarih bir irade beyanıyla mümkündür. Zira muris bu
suretle, füruundan birini diğerine üstün tuttuğunu açık olarak bildirmekte, ka-
rineyi ortadan kaldırmaktadır. Füruundan gayri mirasçıların iade borcunda ise
durum tamamen aksinedir…”, Uyar, s. 407, 408.
23
Kocayusufpaşaoğlu, Miras Hukuku,
s. 444; Kocayusufpaşaoğlu, “Mirasta
İade(=Denkleştirme) ile İlgili Meseleler”, s. 121; Eren,“Mirasta İade” (birinci bö-
lüm), s. 340, 341; Serozan-Engin,
s. 231; İnan-Ertaş-Albaş, s. 567; İmre-Erman, s.
513; Özuğur, s.397, 398; Uyar, s. 407; s. 31; Tüfek, s. 233; İmre, s. 732, 736; alt-
soy hakkında denkleştirme için yasal karine mevcut olduğu konusunda bkz. Er-
han Günay, “Mirasta Denkleştirme (İade) Davası”,
Terazi Hukuk Dergisi,
Cilt:9,
Sayı:100, Aralık 2014, s. 207; altsoy olan yasal mirasçılar için denkleştirme yü-
kümlülüğü karinesi mevcut olduğu, diğer mirasçılar için ise böyle bir karinenin
olmadığı yönünde bkz. Aydın-Ünver, s.113.
24
Kanunda her iki zümre için aynı kuraldan bahsedilmemekle birlikte, eğer denk-
leştirme gibi bir kurum ihdas edildiyse, hem alt soy hem de diğer mirasçılar için
kanuni denkleştirme yükümlülüğünün öngörülmesi kanaatimizce uygun olur-
du. Zira “…Bütün füruunu aynı derecede sevdiği farz olunan miras bırakanın,
neden dolayı füru dışındaki hısımlarını (mesela kardeşlerini) aynı derecede sev-
diği kabul edilmiyor ve onlara yapılan kazandırmalar bakımından kanuni denk-
leştirmeye yer verilmiyor?” (Kocayusufpaşaoğlu, “Mirasta İade(=Denkleştirme)
ile İlgili Meseleler”, s. 127) fikrine katılmamak elde değildir.
25
Öztan, Miras Hukuku,
s. 511;Antalya-Sağlam,s. 453; Kocayusufpaşaoğlu, Miras
Hukuku, s. 446; Dural-Öz, s. 323; Eren,“Mirasta İade” (birinci bölüm), s. 345;
İm-
re-Erman, s. 513; Turanboy, s. 41; Gönensay-Birsen, s. 346; Berki A. H.,s. 296; Köp-
rülü, s. 412, 413; Berki Ş., s. 222; İmre, s. 736; Ayiter, s. 231; Şener, İlmi Açıklama ve
Kazai İçtihatlarla Mirasta, Tenkis, İade, İstihkak, s. 119;
Şener, Miras Hukuku, s.
635; alt soy dışındaki mirasçılar için denkleştirmenin istenmediğinin ölüme bağlı
tasarrufta bildirilmesi gerektiğine dair bkz. İnan-Ertaş-Albaş, s. 571; Özuğur, s.
401.