

394
Türk Miras Hukukunda Denkleştirme
675/2’nin m.669’un uygulanmasında yardımcı bir fıkra olduğu söyle-
nebilir. Buna göre bir kazandırmanın çeyiz olarak nitelenip denkleş-
tirmeye tâbi olup olmadığını saptama noktasında, şöyle bir sıralama
takip edildiği söylenebilir:
- Mirasçının altsoyuna yaptığı kazandırma ev kurması amacıyla mı
verilmiştir?
- Ev kurma amacıyla verilen bu eşya alışılmış ölçüler kapsamında
mıdır?
- Alışılmış ölçüler kapsamındaysa miras bırakanın, yapılan kazan-
dırmanın denkleştirmeye tâbi olacağı yönünde bir iradesi
166
ispat
edilmiş midir? Edilmiş ise denkleştirmeye tâbi olacaktır. Edilme-
miş ise denkleştirmeden kurtulur.
- Alışılmış ölçüler dışında ise m. 669/2’nin getirdiği karine gereği
denkleştirmeye tâbidir. Kazandırmayı alan altsoy denkleştirme-
den kurtulmak için, mirasbırakanın, kazandırmanın denkleştir-
meye tâbi olmayacağı yönündeki açık iradesini ispat etmiş midir?
Bu noktada miras bırakanın yaptığı çeyiz masrafının alışılmış öl-
çüler içinde olup olmadığı önem arz etmektedir. Alışılmış ölçülerden
ne kastedildiği kanunun düzenlemesinden anlaşılamamaktadır. An-
cak böyle bir ibare kullanılmış olması örtülü olarak hâkime takdir hak-
kı vermek dolayısıyla olsa gerektir. Zira çeyiz her yörede aynı değildir,
aynı geleneği paylaşan aileler için bile maddî durumları farklıysa aynı
çeyiz harcamalarını ifade etmez. Dolayısıyla mirasbırakanın yaptığı
çeyiz harcamalarının alışılmış ölçüler içinde kalıp kalmadığı belirle-
nirken, ailenin mensubu olduğu toplumun objektif çeyiz kriterlerinin
yanı sıra, daha büyük bir oranla sübjektif kriterler (ailenin maddî du-
rumu gibi) göz önünde bulundurulmalıdır.
167
166
TMK m. 669/2’nin aksine m. 675/2’de açık bir irade beyanı aranmamıştır, Eren,
“Mirasta İade” (ikinci bölüm),
s. 731.
167
Dural-Öz, s. 336, 337. Aynı yönde görüş için bkz. Eren, “Mirasta İade” (ikinci
bölüm), s.732; Özuğur, s. 405, 406; Kocayusufpaşaoğlu, Miras Hukuku,
s. 471.
“Çeyiz giderlerinin alışılmış ölçüler içinde yapılıp yapılmadığı her somut olayda
ayrı ayrı incelenmek gerekir”, İmre-Erman, s.527. Buna mukabil sadece miras bı-
rakanın o anki durumuna bakılması gerektiği yönünde Baygın, s. 106.