Previous Page  409 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 409 / 705 Next Page
Page Background

408

Türk Miras Hukukunda Denkleştirme

denkleştirme yükümlüsü olduğu beyan edilmiştir. Altsoyun bu denk-

leştirme yükümlülüğü elbette ki onun kanunî mirasçı sıfatı kazanma-

sına

227

bağlıdır.

228

Altsoydan kasıt yalnızca mirasbırakanın çocukları değil, torunları

ve varsa torun çocukları ve saire devam eden mirasçı altsoy zinciri-

dir.

229

Yine evlatlık ile evlilik içinde doğmasa da mirasbırakan ile soyba-

ğı kurulmuş kimseler de altsoy gibi denkleştirme ile yükümlüdürler.

230

TMK m. 669/2’ye göre altsoy mirasçılar, mirasbırakanın aksi yön-

de açık iradesi olmadığı takdirde, fıkrada sayılanlar türünden kazan-

dırmaları denkleştirme yapılması için terekeye iade ile yükümlüdür-

ler. Dolayısıyla mirasbırakanın açık iradesinin olmadığı durumlarda

altsoy mirasçılar karine olarak denkleştirme borçlusu olurlar.

231

Ancak

mirasbırakan açık irade beyanı ile onları denkleştirme yükümlüsü ol-

maktan muaf tutabilir.

TMK m. 669 dışındaki diğer denkleştirme maddeleri de (örneğin

olağan hediyeler, alışılmış ölçülerdeki çeyiz giderleri) altsoyun denk-

leştirme borçlusu olup olmadığı konusunda göz önünde bulunduru-

lur. Buna göre miras payını aşan kısmın mirasçıda kalacağına (TMK

m. 672), eğitim ve öğretim masraflarının alışılmış ölçüleri aşan kısmı-

nın mirasçıdan geri alınmamak üzere yapıldığına (TMK m. 674) ve çe-

yiz giderlerinin alışılmış ölçülerde kaldığına hükmedilmesi hâlinde,

bu kalemler açısından altsoy denkleştirme yükümlüsü olmaz.

227

“Mirasçı… miras bırakanın terekesinde hak sahibi haline gelen kişidir”, Sarı, s.

27.

228

Kocayusufpaşaoğlu, Miras Hukuku,

s. 444; Turanboy, s. 36.

229

İmre, s. 732; Turan Başara, s. 176; Dural-Öz, s. 325; Özuğur, s. 415.

230

Eren, “Mirasta İade” (birinci bölüm), s. 349; Turan Başara, s. 176; Kocayusufpaşa-

oğlu, Miras Hukuku,

s. 444; Dural-Öz, s. 325; Antalya-Sağlam,

s. 453; Özuğur, s.

415; Berki A.H.,

s. 296; Tüfek, s. 237. Bununla birlikte Yeni Türk Medeni Kanunu

döneminde “nesebi sahih – sahih olmayan” ayrımı kaldırıldığından, eski kanun

döneminde yapılmış nesebi sahih olmayan altsoyun mirasçılık hakkı elde ede-

meyeceğinden bahisle denkleştirmede taraf olmayacağı açıklamaları bir tarafa

bırakılmalı, yeni kanun dönemi için, bir şekilde babalığına hükmedilmiş veya

miras bırakanın üstsoy olduğu varsayılan altsoyun denkleştirmede taraf olacağı

düşünülmelidir.

231

Dural-Öz, s. 324; Gönensay-Birsen, s. 345; Hatemi, s. 50; Serozan-Engin, s. 643,

644;

Eren, “Mirasta İade” (birinci bölüm), s. 344; İmre, s. 732;

Günay, Mirasta

Denkleştirme (İade) Davası ile Miras Sebebiyle İstihkak Davası,

s. 86;

Şener, Mi-

ras Hukuku, s. 634; İnan-Ertaş-Albaş, s. 569; Köprülü, s. 412; Şener, İlmi Açıklama

ve Kazai İçtihatlarla Mirasta, Tenkis, İade, İstihkak, s. 118; Antalya-Sağlam, s. 453;

Özuğur, s. 400; İmre-Erman, s. 518; Tüfek, s. 238.