

663
TBB Dergisi 2018 (134)
Ali İbrahim AKKUTAY
B. BMDHS’nin 29. Maddesinin Türkiye Bakımından Etkileri
Yukarıdaki hükümler ve gelişmeler karşısında gayri askeri statü-
deki adaların karasularında gerçekleştirilecek faaliyetler bakımından
Türkiye ile ilgili bazı hukuki temellendirmelerin yapılmasının müm-
kün olduğu görülmektedir.
BMDHS’nin 29. maddesi, savaş gemisini tanımlarken bu tanımın
BMDHS’nin amaçları çerçevesinde yapıldığı hükmüne yer vermek-
tedir. BMDHS’nin giriş bölümünde devletlerin egemenliğine saygı
göstererek denizlerin ve okyanusların barışçıl amaçlarla kullanılacağı
belirtildikten başka 301. maddede söz konusu sözleşme çerçevesinde
devletlerin haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken
bir başka devlete karşı kuvvet kullanamayacağını ya da kuvvet kullan-
ma tehdidinde bulunulamayacağını; Birleşmiş Milletler Şartında ifade
edildiği üzere uluslararası hukukun temel ilkelerine aykırı davranışlar
sergileyemeyeceğini ifade etmektedir. Bu çerçevede BMDHS girişi, ek-
leri ve hükümleriyle bir bütün olduğuna göre sözleşmeye taraf dev-
letler savaş gemisi niteliğinde olan bir geminin BMDHS’nin sıkı sıkıya
lafzına bağlı bir yorumla amacına aykırı bir şekilde savaş gemisi niteli-
ğinde olmadığını iddia edemeyeceklerdir. Bu kapsamda denizlerin ba-
rışçıl amaçlarla kullanılması ilkesi, savaş gemilerinin tespitinde hukuki
yorum araçlarından olan amaçsal yorum aracının burada uygulanma-
sına cevaz verir nitelikte olup, söz konusu hususun dar yorumlanması-
nın önünde engel teşkil etmektedir. Hatta BMDHS’nin 29. maddesinin
uluslararası örf ve adet hukukundan kaynaklanan uygulamaya paralel
olarak geminin silahlı olması koşulunu aramadığı göz önünde bulun-
durulduğunda, ikmal gemilerinin dahi BMDHS’ye taraf olmayan dev-
letlerce savaş gemisi kapsamında değerlendirilmesi mümkündür.
İkinci olarak da deniz hukukuna ilişkin uygulamalar dikkate alın-
dığında, 1982 tarihli BMDHS’nin bir referans metni olarak alındığı ve
taraf olmayan devletlerin de BMDHS’nin hükümlerini yorumlayarak
bir hukuki sonucu ortaya koyduğu görülmektedir. Anılan sözleşmeye
taraf olmayan devletler de sahil güvenlik gemilerinin hukuki statüsü-
nün tespitinde BMDHS’nin 29. maddesinin lafzına bağlı kalmaksızın
amaçsal yorum yöntemine başvurabilecek olup, dar yorumla hakların-
dan mahrum bırakılmaları uluslararası hukuka aykırılı teşkil edecektir.