

83
TBB Dergisi 2018 (134)
Abdulbaki GİYİK
Kanunda bina
yaptırandan
ayrıca söz edildiğinden usta, kalfa, işçi,
çırak gibi binanın yapımında fiilen çalışan bireyler yanında binanın
sahibi, yüklenici, taşeron gibi kişiler de fail olarak kabul edilebilecek-
tir.
49
Ancak sözü edilen usta, kalfa, çırak gibi kişilerin TCK m. 184/1
hükmünden fail olarak kabul edilebilmeleri için, binanın ruhsatsız/
ruhsata aykırı olarak yapıldığını bilmeleri gerekmektedir. Aksi halde,
bu kişilerin sorumluluğundan söz edilemeyecektir.
50
İkinci fıkradaki suçun faili, yapı ruhsatiyesi alınmadan başlatılan
inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağ-
lantısı yapılmasına müsaade eden kişilerdir.
51
Bilindiği üzere, elektrik,
su veya telefon bağlantısı yapılabilmesi için bazı idari işlemlerin ya-
pılması gerekmektedir. İşte bu işlemlerde imzası veya onayı bulunan
kişiler TCK m. 184/2 hükmü açısından fail olarak kabul edilmelidir.
52
Bununla birlikte, bu kişilerin cezalandırılabilmesi için, bağlantı yapı-
lacak şantiyenin ait olduğu inşaatın ruhsatsız olduğunu bilmeleri ge-
rekmektedir.
Doktrinde, 2. fıkrada düzenlenen suçtaki failin özel bir yükümlü-
lük altında bulunmasının gerekip gerekmediği hususunda farklı fikir-
ler söz konusudur. Konu hakkındaki ilk fikre göre; telefon, elektrik, su
dağıtım şirketinde çalışan görevliler gibi; bu imkânları şantiyeye sağ-
layan herhangi bir kişi, örneğin komşular da suçun faili olabilirler.
53
Diğer fikre göre ise, ikinci fıkradaki suç sadece özel yükümlülük al-
tında bulunan kişiler tarafından işlenebilen
özgü suçlardandır
.
54
Ancak
bu kişilerin mutlaka kamu görevlisi olması gerekmeyip; sözü edilen
işlemlerde imza, onay veya kontrol yetkisine sahip olması yeterlidir.
55
Gerekçede sözü edilen tartışma ile ilgili herhangi bir açıklamaya
yer verilmemiştir. Yine kanun metninde de söz konusu hususla ilgili
açıklık bulunmamaktadır. Bununla birlikte, İmar Kanunu m. 31 hük-
49
Yılmaz, s. 175.
50
Ceyhan, s. 91.
51
Yaşar/Gökcan/Artuç, C. IV, s. 5067.
52
Sütçü, s. 985.
53
Hakan Hakeri/Halid Özkan, Sorularla Ceza Hukuku, Adalet Yayınları, 2. B.,
Ankara 2014, s. 236; Yaşar/Gökcan/Artuç, C. IV, s. 5067.
54
Halil Kalabalık, İmar Hukuku Dersleri, Seçkin Yayınları, 4. B. , Ankara 2012, s.
629.
55
Ceyhan, s. 91.