Previous Page  85 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 85 / 705 Next Page
Page Background

84

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu

münün bu konuda yol gösterici olabileceği söylenebilir. Söz konusu

hükme göre,

“İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir.

Kul-

lanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar

elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden fayda-

landırılmazlar.

Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetler-

den istifade ettirilir”

. Belirtilen bu hükümde

kullanma izninden

; TCK m.

184/2’de

ise yapı ruhsatiyesinden

bahsedilmiştir. Yine İmar Kanunu m.

31’de bizzat

yapıdan

bahsedildiği halde, TCK m. 184’de

şantiyeden

söz

edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında, bahse konu iki normun birbirinden

farklı hususları düzenlediği ve dolayısıyla İmar Kanunu m. 31 hük-

münün, TCK m. 184/2’deki suçun failini belirlemede bir kıstas olarak

kabul edilemeyeceği ileri sürülebilir.

Bununla birlikte, kanımızca TCK m. 184/2 ile İmar Kanunu m. 31

arasında yakın bir ilişki vardır. TCK m. 184/2, İmar Kanunu m. 31 ile

getirilen sınırlamayı bir adım öne çekmiş ve yapı ruhsatı olmayan bi-

naların şantiyelerine bile elektrik, su ve telefon bağlantısının yapılama-

yacağını düzenlemiştir. Yani TCK m. 184/2, bir anlamda İmar Kanunu

m. 31 hükmüne aykırı davranılmasını suç olarak kabul edip yaptırıma

tabi tutmuştur. Bu nedenle, TCK m. 184/2’de düzenlenen suçun faili

ancak özel bir yükümlülük altında bulunan kişiler olabilir. Dolayısıy-

la, yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan

şantiyeye elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade

eden veya bizzat bağlantı yapan komşular TCK m. 184/2’den değil;

TCK m. 184/1 hükmündeki suça yardım etmekten (TCK m. 39/2-c)

sorumlu tutulabilir. Sözü edilen tartışma ile ilgili bir diğer dayanak

noktası kanun tasarısıdır. Tasarının ilk şeklinde, yapı ruhsatiyesi alın-

madan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik,

su veya telefon bağlantısı

yapan

kişinin de cezalandırılacağı açık bir

biçimde belirtilmişken; bahsi geçen düzenleme değişiklik önergesi ile

tasarıdan çıkarılmıştır.

56

Dolayısıyla, bağlantıyı bizzat yapan kişi TCK

m. 184/2 hükmünden sorumlu tutulamayacaktır.

Üçüncü fıkradaki suçun faili ise, sınai faaliyetin icrasına müsaade

eden kişidir.

56

Sütçü, s. 986.