Previous Page  114 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 114 / 497 Next Page
Page Background

113

TBB Dergisi 2017 (özel sayı)

Kamile TÜRKOĞLU ÜSTÜN

vermeden doğrudan belli bir cinsin mutlak ve otomatik olarak tercihi

sonucunu doğurduğundan fırsat eşitliği sağlamaya elverişli değildir

ve cinsiyet nedeniyle ayrımcılığa yol açmaktadır.

84

Karar, 76/207 sayılı

Eşit Davranma Direktifini katı yorumladığı ve pozitif ayrımcılığı en-

gellediği gerekçesiyle oldukça eleştirilmiştir. Divan, daha sonra 1997

yılındaki Marschall Kararıyla

85

kota uygulamasına yaklaşımını yumu-

şatmış ve kamu sektöründe yapılacak terfilerde adayların eşit koşul-

lar altında objektif bir değerlendirmeye tabi tutulmaları halinde eksik

temsil edilen cins lehine kota uygulamasının AB hukukuyla uyumlu

olduğuna karar vermiştir.

86

AAD içtihatlarında, işe girişte ve yükselmede kadınlara kota uy-

gulaması için bazı şartlar öngörmüştür. Buna göre AAD, adayın özel-

liklerinden bağımsız ve koşulsuz bir kota düzenlemesini kabul etme-

mektedir.

87

Kota uygulaması ile adaylar arasında aynı özelliklere sahip

olanlar arasında kadın olanlara belli bir oranda öncelik verilmelidir.

88

Adayın özelliklerini dikkate almaksızın sadece “kadın” olanlara ayrı-

calık tanınması ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirilmektedir.

89

Buna göre, kadınlar lehine getirilen kotanın çoğunluğu kapsaması

(yüzde elliden fazla) yasaktır.

90

Aksi halde kota uygulaması erkekler

açısından eşitlik ve ölçülülük ilkelerine aykırılık oluşacaktır.

91

Ancak

belirtmek gerekir ki uygulamada “

aynı özelliklere sahip olma şartı

” nın

katı bir şekilde aranması kotanın kadın adaylarla doldurulamaması

sonucu doğurabilmektedir; çünkü bir iş başvurunda birebir aynı özel-

liklere sahip biri kadın diğeri erkek iki adayın karşı karşıya gelmesi

her zaman mümkün olmamaktadır.

92

84

Schmidt, 1724.

85

C-409/95 sayılı karar,

https://curia.europa.eu/jcms/jcms/j_6/en/

86

“Marshall davasına konu olan düzenleme kadınlara otomatik ve mutlak bir ön-

celik vermediği ve erkek adayın da dengeyi değiştirecek belirgin bir sebep öne

sürmesi durumunda, kadın aday yönünde tercihi zorunlu kılmadığı için, Birlik

hukukundaki olumlu eylem sınırı içinde değerlendirilmiştir”, Öztan, s. 210. Ko-

nuya ilişkin diğer kararlar Badeck Kararı (C-58/97), Abrahamsson Kararı (C-407-

98); Lommers Kararı (C-476/99)

https://curia.europa.eu/jcms/jcms/j_6/en/

87

Maunz, Dürig, Langenfeld, Rn. 90, 97.

88

Koch, s. 66.

89

Grabizt, Hilf, Nettesheim, Rn. 118.

90

Maunz, Dürig, Langenfeld, Rn. 97.

91

Grabizt, Hilf, Nettesheim, Rn. 118.

92

A Comparative Analysis of Gender Equality Law in Europe 2016, s. 13.