Previous Page  212 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 212 / 497 Next Page
Page Background

211

TBB Dergisi 2017 (özel sayı)

Fikriye Ceren SADİOĞLU

beyanında bu hususun belirtilmesinde fayda olacaktır. Aksi takdirde

kefaletin adi kefalet olduğu iddiaları ile karşılaşmak mümkündür.

52

Rıza beyanının kefalet senedinde yer aldığı durumlarda ise, kefalet

sözleşmesinin içeriğinin veya türünün anlaşılmasına gerek yoktur. Sa-

dece bir imza bile eşin kefalete rızası olduğu şeklinde yorumlanabilir.

53

Rızası gereken eşin ehliyetsiz olması ihtimalinde ise eğer rıza ver-

meyi, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olarak kabul edersek diğer eşin

hiçbir şekilde kefalet sözleşmesi yapamaması gibi bir durum ortaya

çıkar.

54

Türk Medenî Kanunu’nun vasinin yasak islemlerini düzenle-

yen 449. maddesine göre vesayet altındaki kisi adına kefil olmak, vakıf

kurmak ve önemli bagıslarda bulunmak yasak olsa da, vasinin vesa-

yet altındaki kisi yerine esinin kefil olması için rıza gösteremeyecegi

seklinde yorumlanması dogru olmaz.

55

Yani vasinin, kefalet sözlesmesi

için aranan rızayı, vesayet altındaki es yerine verebilecegi kabul olun-

malıdır.

56

Hatta rızası gereken eş, rıza gösterme işlemini iradî temsilci

aracılığıyla da yapabilir. Çünkü kefalet sözleşmesi bile iradî temsilci

aracılığıyla yapılabiliyorken, buna göre daha az önemi olan rıza gös-

terme işlemi de iradî temsilci aracılığıyla yapılabilmelidir.

57

Rızası gereken eş, yanılma, aldatma veya korkutma sonucu kefale-

te rıza göstermişse, rızasını yasal süre içinde iptal edebilir. Bu durum-

da kefalet geçersiz olur.

58

3. Rızanın Veriliş Zamanı

Rızanın kefalet sözleşmesinin kurulmasından önce ya da en geç

sözleşmenin kurulması sırasında alınmış olması gerekir.

59

Sözleşme

kurulduktan sonra diğer eş tarafından sözleşmeye icazet verilmesi

52

Aksoylu, s. 99.

53

Kırca, s. 445.

54

Badur, s. 285. İsviçre Federal Mahkemesi (BGE 68 II 144), eşin rızasını münhasıran

şahsa bağlı hak olarak kabul etmemiş, eşin, kefil olmak isteyen diğer eşe kendisini

temsil yetkisini vermesini geçerli saymıştır. Reisoğlu, s. 91.

55

Özen, s. 175.

56

Aynı yönde Badur, s. 285; Reisoğlu, s. 93. Aksoylu’ya göre ise bu halde TMK m.

206/II-5 ve III. maddelerinden hareketle mahkemeye başvurmaktan başka yol

yoktur. Aksoylu, s. 99.

57

Badur, s. 285-286; Gümüş, s. 347; Özen, s. 175, dn. 416.

58

Reisoğlu, s. 93.

59

Schmid/Stöckli/Krauskopf, s. 359.