Previous Page  251 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 251 / 497 Next Page
Page Background

250

İş Hukukunda Eşitlik İlkesi ve Cinsiyet Ayrımcılığı

letmede çalışmaları gerekir. İşverenin yer ve konu itibariyle birbirin-

den farklı işletmelerde çalıştırdığı işçiler arasında eşit ücret ilkesinden

bahsetmek mümkün olmayacaktır. Ancak işverenin değişik işyerle-

rindeki işleri ve çalışma koşullarının, sanki aynı işyerinde iş yapılıyor

gibi benzerlik arz etmesi halinde ücret eşitliğinin uygulanması talep

edilebilir.

52

İkinci koşul, işçilerle işveren arasında bir hukuki ilişkinin bulun-

masıdır. Zira ücret borcu hizmet aktinden doğan, işverenin ödemekle

yükümlü bulunduğu, işçinin de talep etme hakkının olduğu bir edim-

dir.

Üçüncü koşul ise, aynı nitelikte işlerde (eşit değerdeki iş) verim-

le çalışma (eşit çalışma) dır. Buradaki verim, emeğin verimidir. Ücret

ödenme ilkesinin en önemli ve tesbiti zor olan koşulu, işin aynı nitelikte

olup olmadığının ve eşit verimle çalışmanın bulunup bulunmadığının

tesbitidir. Zira işçilerin veriminin tam ve doğru olarak ölçülebilmesi

kolay değildir. Bunun için işyerinde önceden iş değerlendirilmesi ya-

pılması ve kadın ve erkek işçilerin kişisel iş verimlerinin ölçümlenme-

sinin tespiti gerekir. Eşit işe veya eşdeğerdeki işe eşit ücret ödenmediği

iddiasıyla kadın işçinin işverene karşı açacağı davada, hâkimin uzman

bilirkişinin bu hususta yapacağı ölçümleme ve değerlendirmelerinden

de yararlanması mümkündür.

O halde, sadece cinsiyet ayrılığına dayanarak aynı veya eşit verim-

le çalışan işçiler arasında farklı ücret ödenmesi, yani bir kadın işçiye

sırf kadın olduğu için erkek işçiden daha az, erkek işçiye de sırf erkek

olduğu için kadın işçiden daha yüksek ücret ödenmesi, mümkün de-

ğildir.

Bu bağlamda sadece temel ücret değil, işçiye iş nedeniyle doğru-

dan veya dolaylı olarak para veya sağlanan tüm ek ödemeler ücret

kapsamında değerlendirilmelidir.

Çalışma hayatında kadın ve erkek eşitliği ilkesi, erkeklere tanınan

her türlü imkânın (ilerleme, geliştirme, terfi, karar verme gibi) kadına

da tanınmasını gerektirir. Ancak eşit haklara sahip olma, kadın ve er-

keğe “eşit yapma” manasında anlaşılmamalıdır. Kadın ile erkeğe eşit

52

Kenan Tunçomağ, İş Hukukunun Esasları, İstanbul 1982, s. 145.