

332
Osmanlı Devleti’nde Kadınların Mülkiyet Hakları ve Karşılaştıkları Hukuki Sorunlar
II. OSMANLI HUKUKUNDA KADININ HUKUKİ İŞLEM
EHLİYETİ VE MÜLKİYET HAKLARI
Kişinin hak ve borç doğurucu işlemleri kimsenin izni ve icazeti
olmadan yapabilme ehliyeti Osmanlı Hukukunda eda ehliyeti olarak
tanımlanmıştır. Eda ehliyetinin gerçekleşmesi için üç şart aranmıştır.
Temyiz kudreti, buluğ ve rüşt. Temyiz kudreti kişinin iyiyi kötüden,
faydalıyı zararlıdan ayırabilmesi, yaptığı fillerin sebep ve sonuçlarını
idrak edebilmesidir. Tam eda ehliyetinin ikinci unsuru olan buluğ ise
biyolojik olgunluğu ifade etmektedir. Bu gelişim kişilere göre farklı-
laşabileceği gibi iklim vb. şartlar da etkili olabileceği için İslam Hu-
kukunda tek ve sabit bir yaş belirlenmeyerek erkek ve kadın için alt
ve üst yaş sınırları tespit edilmiştir. Osmanlı Devleti’nde buluğda alt
yaş sınırı kızlarda 9, erkeklerde 12 yaştır. Bu yaş sınırına ulaşmayan
çocuklar için buluğ iddiasında bulunulamaz. Alt yaş sınırına ulaşan
kız ve erkek çocuklar ne zaman biyolojik olarak ergenliğe ulaşırsa o
yaştan itibaren baliğ oldukları kabul edilir. Baliğ olmada üst yaş sınırı
Osmanlı Devleti’nin resmi mezhebi olan Hanefi mezhebinin kurucula-
rından Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre her iki cinsiyet için de
15 yaştır. Ebu Hanife ise üst yaş sınırını kızlarda 17 erkeklerde ise 18
olarak belirlemiştir.
8
Osmanlı Hukukunda ve daha sonra Mecelle ’de
üst yaş sınırı olarak 15 yaş kabul edilmiştir (Mecelle m. 986). Üst yaş
sınırına geldiği halde biyolojik olarak baliğ olmamış kişiler hukuken
baliğ kabul edilmiştir. Tam eda ehliyetinin üçüncü unsuru rüşttür ve
mali yönü olan akitlerde aranır. Rüşt kavramı Osmanlı Hukukunda
mallarını idare ve korumada gerektiği gibi davranan, malını koruma
konusunda gerekli özeni gösteren israf ve boş harcamalardan kaçınan
kişileri ifade etmiştir. Gerek İslam gerekse Osmanlı Hukukunda rüşt
için belli bir yaş sınırı tespit edilmemiştir. Buluğa eren kişinin reşit
olup olmadığının ayrıca tespiti gerekir. Kişi baliğ olmadan rüşt iddia-
sında bulunamaz.
9
8
Hukuk-ı Aile Kararnamesinde evlenme ehliyeti açısından içtihat değişikliğine gi-
dilerek Ebu Hanife’nin görüşü tercih edilmiş, kızlar için 17, erkekler içinse 18 yaş
üst sınır olarak kabul edilmiştir.
9
Halil Cin/Gül Akyılmaz, Türk Hukuk Tarihi, 8. Bası, Sayram Yayınları, Konya,
2016, s. 290-291; Ali Bardakoğlu, “Bulûğ”,
TDVİA
, , İstanbul 1992, C.6, s.413-414;
Yunus Apaydın, “Hacir”, TDVİA, , İstanbul 1996, C. 14, s. 515-517.