

376
Tanzimat Sonrası Osmanlı Kadın Hareketi ve Hukuki Talepleri
melerde daha alt derecelerdeki kadın ve erkekler arasında da eşitlik
ilkesi benimsenmiştir.
28
Kur’an’da iki kadının şahitliğinin bir erkeğin şahitliğine denk tu-
tulduğuna dair gerekçe olarak gösterilen ayet esasen borçlanma ak-
dine ilişkindir. Bu nedenle düzenlemenin tüm hukuki meselelerdeki
şahitliklerde “iki kadın eşittir bir erkek” şeklinde genelleştirilmesi
mümkün değildir. İslâm hukukunun ilk kaynağı olan Kur’an’da mali
konular dışında kadının şahitliği ile ilgili bir kısıtlama olmamakla bir-
likte İslam hukukçuları konuyu daha farklı yorumlamışlardır.
29
Osmanlı hukukunda kadının hukuki statüsüne ilişkin verdiğimiz
örneklere bakıldığında kadın-erkek eşitliğine aykırı birçok uygulama-
nın varlığı dikkat çekmektedir. Bununla birlikte Osmanlı kadını döne-
min Avrupa kadınları ile kıyaslandığında hukuki olarak oldukça iyi
konumdadır. Hukuki statüsünün yanında Osmanlı kadınının toplum-
sal hayattaki konumuna da kısaca değinmek gerekmektedir. Çünkü
Tanzimat sonrası dönemde kadınların en çok sorguladığı konulardan
biri de toplumsal hayattaki konumlarıdır.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında Osmanlı kadını Türk örf
ve adetleri ve İslam hukuku kuralları çerçevesinde normal yaşantısına
devam etmiştir. Kadın ve erkeği ayıran harem ve selamlık uygulaması
henüz ortaya çıkmamıştır. Osmanlı kadını sosyal ve ekonomik haya-
tın içinde yer almıştır. Ancak zamanla, özellikle şehirlerde yaşayan
kadınlar ile erkekler arasında sınırlar çizilmiş, kadınlar sosyal ve eko-
nomik hayattan çekilmeye başlamışlardır. Kadın ve erkeklerin kul-
lanacakları taşıtlar, mesire yerleri ayrılmıştır. Kadınların sokağa tek
başına çıkmaları yasaklanmıştır. Hatta sokağa çıkmalarının tamamen
yasaklandığı veya belirli günlerle sınırlandığı dönemler olmuştur. Bu
kısıtlamalar çoğunlukla şehirde yaşayan kadınları etkilemiş, kırsal ke-
simdeki kadınlar eski hayatlarını sürdürmüştür.
30
28
Akyılmaz, Eşitlik, s. 118.
29
Akyılmaz, Eşitlik, s. 119.
30
Gül Akyılmaz, “Cumhuriyetten Önce Türk Kadını”,
Yeni Forum Aylık Siyaset-İkti-
sat-Kültür Dergisi
, C. 13, S. 272, Ocak, 1992, s.64; Gülnihal Bozkurt, “Cumhuriyet
Öncesi ve Sonrasında Türk Kadınının Hukuki Durumu”, Kastamonu’da İlk Kadın
Mitinginin 75. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu, Ankara, 1996, s. 158; Emel
Doğramacı, Türkiye’de Kadının Dünü ve Bugünü, Türkiye İş Bankası Kültür Ya-
yınları, Ankara, 1992, s. 6.