Previous Page  379 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 379 / 497 Next Page
Page Background

378

Tanzimat Sonrası Osmanlı Kadın Hareketi ve Hukuki Talepleri

Osmanlı kadın hareketinin seyrinin ve taleplerinin Avrupa’daki

birinci dalga feminist hareket ile örtüştüğü görülmektedir. Her top-

lumda olduğu gibi, Osmanlı kadın hareketinin kendine özgü özellik-

leri olsa da, Avrupa’daki feminist hareket ile eş zamanlı olarak ilerle-

miştir.

34

Osmanlı kadınları dergi ve gazeteler çıkartarak, çeşitli toplantılar

düzenleyerek ve dernekler kurarak kendi kamusal alanlarını yaratma-

ya başlamıştır. Kadın dergileri ile kendilerini birey olarak ifade etmiş,

sorunlarını dile getirmişlerdir. Kurdukları dernekler ise örgütlenme-

lerini ve sorunlarının çözümünü hayata geçirmelerini sağlamıştır. Ha-

reketin yaşandığı dönemin şartlarında yaratılan yeni kadın imajının

çeşitli yollarla kamuoyuna sunulması hareketin eylemci özelliğini

göstermektedir.

35

Bu bağlamda Tanzimat sonrası kadın hareketi çıka-

rılan kadın dergileri ve kurulan kadın derneklerinden örnekler üze-

rinden incelenecektir.

Tanzimat sonrası dönemde çıkarılan dergilerin bazıları erkekler

tarafından yayınlanmıştır. Bununla birlikte tamamen kadınların çı-

kardığı dergilerin sayısı da oldukça fazladır. Dönemin kadınlarının

durumunu ve taleplerini ne kadar cesur bir dille ifade ettiklerini gös-

termek açısından dergilerdeki yazılar dikkate değerdir.

1868 yılında çıkarılan Terakki gazetesi kadınlar lehine yayın ya-

pan bir gazetedir. Kadın hakları ve seçimden söz eden ilk gazete bu-

dur. Kimliklerini açıklamasa da kadın mektuplarına yer vermiştir. Bu

mektuplarda kadınlar kendi sorunlarını dile getirmiştir. Mektuplar-

dan birinde vapurlarda kadınlara ayrılan yerlerin kötülüğünden ya-

kınılmış, erkeklerle aynı vapur ücreti ödemelerine karşın, böyle hor

görülmelerinin nedeni sorulmuştur.

36

1869 yılında ilk kadın dergisi

olarak nitelendirilebilecek Terakki-i Muhadderat çıkarılmıştır. Dergide

dönemi ve kadının konumunu eleştiren çok sayıda mektup yer almış-

tır. Rabia imzalı mektupta kadın yeniden tanımlanmış, hâkim söylem

eleştirilmiştir: “Şurasını iyi bilmek gerekir ki ne erkekler kadınlara

hizmetkâr, ne de kadınlar erkeklere cariye olmak için

yaratılmıştır…

34

Berktay, s. 90; Çakır, s. 406; Osmanağaoğlu, s. 27.

35

Berktay, s. 95; Çakır, s. 406-407.

36

Akyılmaz, Kadın, s. 90; Çakır, s. 60; Şefika Kurnaz, Yenileşme Sürecinde Türk Ka-

dını 1839-1923, Ötüken Neşriyat, Ankara, 2015, s. 85-86.