Background Image
Previous Page  239 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 239 / 521 Next Page
Page Background

Roma Hukukunda

Humanitas

ile Maiestas Populi

Romanı Arasındaki Bağlantı

238

ayrıcalık olarak gördüklerinden, yabancılara kendileriyle eşit haklar

tanımaktak kaçınmışlardır. M.Ö. 95 yılında çıkarılan

lex licinia Mucia

ile, yasal yollar dışında kendilerini Roma vatandaşı olarak kaydettiren

Latin ve İtalyanların, Roma vatandaşlığının geçersiz olduğu düzenlen-

miştir. Roma’lıların farklı ırklardan gelen yabancıları aşağılar tarzda

konuşmaları da sıklıkla rastlanılan bir durumdu. Örneğin, Suriyelilere

“Yunan artığı”

şeklinde hitap etmek, Yunanlıların, hindi gibi yemek

yedikleri, çok obur ve pis olduklarına inanmak Romalılar arasında

çok yaygındı. Yunan köleler, çoğunlukla bakıcı olarak çalıştırılmak-

taydılar ve Romalılar, çocuklarının aptal Yunan bakıcılar tarafından

büyütüldüğü hususunda sık sık şikayet etmekteydiler. Afrikalılar da,

Romalıların alaycı ve küçümseyici yaklaşımlarına maruz kalmışlardı.

25

Roma vatandaşlığının kolaylıkla kazanılabilmesinin engellenmesi,

gerçek anlamda Romalı kanı taşımayan kişilerin Roma vatandaşı sa-

yılmaması için, çeşitli düzenlemeler getirilmiştir. Augustus, özellikle

Afrikalı kölelere karşı büyük önyargılar taşıdığından, köleler arasında

dahi ayırımcılık yapmıştır. Kölelerin çok kolay bir biçimde ve büyük

sayılarda azat edilmesini yasaklayan düzenlemeler getirmiştir. Ayrıca,

Augustus,

aedilis curulus

’a, forum’da bulunan herkesin geleneksel yu-

nanlı pelerini yerine, toga’lı olmasına dikkat edilmesi yönünde talimat

vermiştir. Ancak, Augustus’un yabancılara olan bu soğuk yaklaşımı

imparatorluk anlayışının iyice gelişmesiyle yavaş yavaş değişmiştir.

Örneğin Tiberius, tüm latinlere, kamu hizmetlerine katılmaları karşılı-

ğında vatandaşlık vermiştir.

26

White,

Racial Prejudice in Imperial Rome

, Cambridge Unv. Press, Cambridge 1967,

s. 102 (Racial).

25

Sherwin- White, (Racial), s. 103.

26

Sherwin-White, (Citizen), s. 112. Roma vatandaşlığının sağladığı ayrıcalıklar

yüzünden, Roma egemenliği altında yaşayan tümyabancılar, Roma vatandaşlığını

kazanmak istiyorlardı. Hatta, kendilirini Roma vatandaşlarına köle olarak sattırp,

daha sonra azat edilerek, hem özgürlüklerini, hem de Roma vatandaşlığını

kazanma, yabancılar arasında uygulanan bir yöntemdi. Roma devleti, egemenliği

altındaki kavimlerin mensuplarına tek tek ya da toplu olarak Roma vatandaşlığı

tanımayı bir siyasi güç olarak elinde bulunduruyordu. M.Ö. 90 yılında çıkarılmış

olan

Lex Iulia de Civitate

ile, Latin ırkı mensuplarına ve İtalya’da yaşayan diğer

kavimlere Roma vatandaşlığı tanınmıştır. Principaturs döneminin başlarından

itibaren, çok daha fazla sayıdaki yabancıya Roma vatandaşlığı verilmiştir. İlk

imparatorluk dönemi, iktidarın halk meclislerinden önce

senatus

’a, daha sonra

da,

princeps

’e kaymasına yol açmıştır. Bu da yabancılarla Roma vatandaşları

arasındaki ayrımın, imparatorun altındaki tebaa olmalarından dolayı azalmasını

sağlamıştır. Böylece, Roma vatandaşlarının sahip olduğu pek çok ayrıcalık