

2010 Anayasa Değişikliklerinden Sonra Türk Anayasa Mahkemesinin Yapılanması
186
sisteminde mahkemenin asıl üyelerinin 1/3’ünün parlamento tarafın-
dan doğrudan seçilmesi mahkemenin meşruiyeti bakımından önem
taşımaktaydı
64
.
Sistemdeki diğer dikkati çeken nokta, yüksek yargının doğrudan
üye seçmesinin 1982 AY değişikliği ile engellenmiş olmasıdır. Bu ko-
nudaki yetki, 1982 AY ile tamamen cumhurbaşkanına devredilmiş ve
yargı ancak 3 üyeyi cumhurbaşkanına
“önerir”
duruma gelmiştir
65
.
Durum böyle olunca, 1982 AY’nın ilk şeklinin cumhurbaşkanının
yetkisini oldukça genişlettiği ve gerek yasama gerekse yargı organları
karşısında AYM’ye üye belirleme konusunda cumhurbaşkanını adeta
“tekel”
konumuna getirdiği anlaşılmaktadır
66
.
kemelerin doğrudan üye seçmeleri yerine, bunların gösterecekleri adaylar arasından
cumhurbaşkanınca seçilmesi usulünün benimsenmesiyle, kast sistemini kırmanın amaç-
landığı akla gelebilir. Ancak,bunda,daha önce açıkladığımız üzere, 1982 Anayasasının
güçlü cumhurbaşkanı tecihinin yargı üzerindeki yansıma payının asıl etken olduğu söy-
lenebilir.”
(Tanör/Yüzbaşıoğlu,a.g.e,s.457).
“1982 Anayasası AYM üyelik modelinde
yasama organının devre dışı bırakılmasının temel nedeni,güçlü yürütme, güçlü Cum-
hurbaşkanı tercihidir.”
(İyimaya, a.g.e, s. 14)
64
“Münhasıran cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanma sisteminden üç ana erke ata-
ma veya seçme
yetkisini
verilmesini sağlayan bu karışık sisteme geçiş daha fazla demok-
ratik meşruiyete sahiptir.”
(
Paczolay, Peter;
“Venedik Komisyonu Raporu”,
AYD Yıl
2004,S:21, s.5). Anayurt da AYM oluşumuna diğer organların ve özellikle par-
lamentonun katılmasının mahkemenin demokratik meşruiyeti açısından önem
taşıdığını vurgulamaktadır.(Anayurt,Ömer;
“Avrupa Birliği Ülkelerinde Anayasa
Mahkemelerinin Kompozisyonuna İlişkin Tartışmalar”
; GÜHFD,C:XIII, Yıl 2009, S:1-
2,s.120) Kanadoğlu ise anayasa yargıçlarına demokratik meşruiyetin tanınması
adına meclisin de karşılaştırmalı hukuktaki örneklerine benzer biçimde üye seçi-
mine dahil edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Kanadoğlu,Osman Korkut;
“Yeni
Anayasa Arayışları ve Karşılaştırmalı Hukuk Bağlamında Anayasa Mahkemesi”,
AYD
Yıl 2008, S:25, s.69
65
Sistemin bu şekli dahi
“düzeltilmiş şekli”
dir. Bundan önceki tasarıda
Cumhurbaşkanına dolaylı değil; doğrudan atama yetkisi tanınmıştı. (Kuzu,
Burhan;
“Sunulan Raporlar Kapsamında Türk Anayasa Mahkemesi’nin Sorunlarının
Tartışılması”
konulu panelde sunduğu tebliğ, AYD Yıl 2004, S: 21, s. 55)
66
Gözler, bu konuda farklı düşünmektedir :
“Kanımızca, Anayasa Mahkemesi üyele-
rinin seçim sisteminde Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerde eleştirilecek bir yan yoktur.
Bütün demokratik memleketlerde anayasa mahkemeleri üyeleri kısmen veya tamamen si-
yasal organlar tarafından seçilmektedir.....Bizim bildiğimiz kadarıyla, hiçbir demokratik
ülkede anayasa mahkemesi üyeleri tamamı doğrudan doğruya yargı organı tarafından
seçilmemektedir. Bize öyle geliyor ki anayasa mahkemesi üyelerinin seçiminde yargı or-
ganlarına en fazla ağırlık veren ülke zaten Türkiye’dir. Mukayeseli hukukun verileri göz
önünde bulundurulursa Anayasa Mahkemesine üye seçiminde Cumhurbaşkanına tanı-
nan sınırlı yetkinin yadırganacak bir yanı yoktur.”
(Gözler, Kemal;
Anayasa Değişik-
liği Gerekli Mi? 1982 Anayasası İçin
Bir S
avunma,
Ekin Kitabevi Yayınları, Bursa
2001, s. 74,75)