Background Image
Previous Page  200 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 200 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (97)

Ş. Cankat TAŞKIN

199

mahkemenin kararlarındaki hukukiliği ve saygınlığı olumsuz etkile-

yebilecektir. Hele ki söz konusu olan yüce divan yargılaması ise, de-

ğil hukukçu olmayan üyenin varlığı, hukukçu üyelerden ceza hukuku

uzmanı olmayanların varlığı dahi adil yargılanma hakkının önünde

ciddi bir engel oluşturacaktır. Bu durumda, yapılması gereken hukuk-

çu olmayan üyelerin mahkemedeki görüşmelere katılıp, gerektiğinde

yazılı olarak heyete görüşlerini sunması fakat müzakereler sırasında

oy kullanma hakkına sahip olmamasıdır.

146. maddenin 5. fıkrasında AYM’ye üye seçilebilmek için 45 ya-

şın doldurulmuş olması; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin

profesör veya doçent olması, avukatların en az 20 yıl bilfiil mesleği

yapmış olması, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve

kamu hizmetinde en az 20 yıl fiilen çalışmış olması, birinci sınıf ha-

kim ve savcıların adaylık dahil 20 yıl çalışmış olmasının şart olduğu

belirtilmiştir. Ayrıca, mahkeme üyelerinin kendi işleri dışında, üniver-

sitelerde öğretim üyeliği dahil, başka herhangi bir resmi veya özel işle

uğraşamayacakları da vurgulanmıştır

111

.

Son olarak, 146. maddede AYM üyeleri arasından gizli oyla ve üye

tamsayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir başkan ve iki başkan-

vekili seçileceği, süresi bitenlerin yeniden seçilebileceği belirtilmiştir.

(Kuzu,

Tebliğ (AYD 2004),

s.55).Odyakmaz da AYM’nin sadece hukukçu üyeler-

den oluşmasını

“sakıncalı”

bulmaktadır. (Odyakmaz, a.g.m, s. 188). Atar’a göre,

üyelerin tamamı hukukçu olmalıdır fakat mali davalar bakımından Sayıştay

kontenjanından atanacak üyenin önemini de yadsımamak gerekir.

(

Atar, Teb-

liğ,

(AYD 2008)

, s.102). Öte yandan, belirtmemiz gerekir ki AYM’nin Kuruluş

Kanunu’nda da tüm üyelerin hukuk kökenli olması gibi bir zorunluluk öngörül-

müş değildir. İyimaya, üyelerin tamamının hukukçu olması gerektiği kanısında-

dır.

(

İyimaya

,

a.g.e, s.32)

111

Kanaatimizce, AYM üyelerinin üniversitelerde ders verebilmesi ve bilimsel çalış-

malarla uğraşmaları mahkemeye üye olmak yönünde adayları cesaretlendirecek

ve mahkeme üyelerinin bilgileriyle deneyimlerini daha verimli kullanabilmesini

sağlayacaktır. (aynı yönde Arslan

,

Tebliğ (AYD 2004)

, s. 44; Ulaş

,

a.g.m,s.107,s.108;

Kaboğlu,

Anayasa Yargısı,

s. 41). Bilimsel çalışmalar yönünden üyelere kısıtlama

getirilmemesi gerektiği yönündeki görüş için bkz Aliefendioğlu

,

“Yeni Anayasa

Yargısı”,

(AYD 1997), s. 242). İyimaya da üniversitelerde öğretim üyeliği görevinin

sürdürülmesinin, AYM’nin akademik gelişmelere de ayak uydurabilmesi bakı-

mından önemli olduğu görüşündedir. (İyimaya, a.g.e,s.33) Ayrıca karşılaştırmalı

hukukta bazı ülkelerde bizdeki sistem benimsenmişken bazı ülkelerde üyelerin

bilimsel çalışma yapmasına veya üniversitelerde ders vermesine izin verilmiştir.

(Karşılaştırmalı hukuka ilişkin bilgi için bkz 2. Bölüm 2. Kısım)