

TBB Dergisi 2011 (97)
İbrahim AŞIK
35
yapılabileceği gibi zımnî olarak
96
da yapılabilir, kanun buna açıkça
izin vermiştir (ZPO § 38/1). Yetki sözleşmesinin olup olmadığı veya
içeriğiyle ilgili tereddüt olursa yorum yöntemiyle bunun araştırılması
gerekir. Bu noktada ticarî örf ve adet kuralları dikkate alınmalıdır
97
.
ZPO § 38/2’ye göre yetki sözleşmesi yapılmak istenirse o zaman yazılı
yapılması veya en azından yazılı olarak teyit edilmesi gerekir. Ancak
yazılı belgede imzanın bulunması gerekli görülmemektedir ya da ta-
raflardan birisince yazılan ve imzalanan yetki sözleşmesi karşı tarafça
doğrulanırsa bu şart yerine gelmiş olacaktır
98
. Şekil eksikliği halinde
(örneğin sadece sözlü anlaşma) yetki sözleşmesi geçersizdir. Yazılılık
şartından anlaşılması gereken açıklamanın yazılı olarak sunulması ve
kimin tarafından oluşturulduğunun anlaşılır olmasıdır. Buna karşın
imza ve hatta el yazısıyla imza gerekli değildir. Telgraf ya da teleks de
bu nedenle yazılılık şartını yerine getirmektedir. Zira BGB m.126 (yazı-
lı şekil) usûl hukuku alanında doğrudan geçerli değildir, daha ziyade
hükme doğrudan bir atıf olması ya da en azından usûl hukuku normu
içerisinde mevcut bulunan şekil şartının medenî hukuka uygun olması
gerektiğinin yorum yoluyla çıkarılması halinde uygulanabilmektedir.
Burada böyle bir yorum caiz değildir, çünkü böyle bir yorum ikinci
fıkranın amacı ile bağdaşmayacak şekilde hukukî işlemlerin zorlaşma-
sı sonucuna götürebilecektir. Medenî hukuk kuralları doğrudan usûl
hukuku alanında uygulanamaz. Çünkü bu, sadece usûl hukukunda
boşluklar olması halinde geçerlidir. Fakat burada şekil, usûl hukukun-
da düzenlenmiştir ve tek başına yorumlanmalıdır
99
.
E. Uyuşmazlığın kaynaklandığı hukukî ilişkinin belirli veya
belirlenebilir olması
Yetki sözleşmesinin geçerli olması için uyuşmazlığın kaynaklan-
dığı hukukî ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması gerekir
100
. Eski
kanunumuzun (HUMK) 22.maddesindeki
“… iki taraf bir veya müta-
addit muayyen hususa mütaallik ihtilaflarının salahiyettar olmıyan mahal
mahkemesinde görülmesini tahriren mukavele edebilirler.”
hükmünden
96
Ausdrükliche oder stillsweigende Vereinbarung
97
Stein/Jonas, s.674.
98
Thomas/Putzo, s.73.
99
Stein/Jonas, s.680.
100
Rosenberg/Schwab/Gottwald, s.184; Prütting/Gehrlein, s.166; Thomas/Putzo,
s.72. Alman Medenî Usûl Kanununun 40.maddesinde de buna işaret edilmiştir.