Background Image
Previous Page  137 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 137 / 529 Next Page
Page Background

Dünü, Bugünü ve Yarınıyla Vergilendirme Yetkisinin Hukuksal Perspektifi

136

yasa Mahkemesi mali güç ilkesi ile ilişkili başka bir kararında

“hayat

standardı esası”

nı 73. ve 2. maddeye aykırı bularak iptal etmiştir.

42

Sporculara yapılan ödemelerle ilgili uygulamalar da anayasal

kıstasların anlaşılması noktasında önemli bir misal teşkil etmektedir.

Spor kulüpleri tarafından yapılan ödemelerin ücret olarak nitelendiri-

lebilmesi, GVK. m. 2.’de yer alan gelirin unsurlarından ücrete karşılık

gelmesi tipiklik ilişkisinin varlığına işaret etmektedir. Buradan yola

çıkarak artan oranlı vergi tarifesi uygulanması gerekir diye düşünü-

lürken 2003 yılında tek oranlı (%15) vergi uygulaması kabul edilerek

nispi olarak genellik ilkesi karşılansa da eşitlik ilkesine ters düşülmüş-

tür. Bununla birlikte 5766 sayılı Kanun’la 2008’den itibaren tek oranlı

vergilemeden de vazgeçilerek yapılan sporun lig usulüne tabi olup ol-

mamasına göre değişen oranlarla ifade edilen yeni tarifenin mali güç

ilkesini gözetmemesinden dolayı eşitlik ilkesine de aykırı olduğu ka-

bul edilmektedir.

43

42

Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, 12.11.199 t. 1991/7 E. 1991/43 K. numaralı

kararı, S.27, C.2, s.654 :

“…Vergi yükümlüsünün mali gücüne göre vergilendirilebilme�

si için, gerçek gelirinin saptanması gerekir. Hayat standardı esasının temel nedeni, gerçek

gelirin bulunmasına yardımcı yöntem olmasıdır. Bu yönteme göre saptanan tutarın ger�

çek gelire (mali güce) olabildiğince yaklaştırılabilmesi için yükümlünün belli bir gelir tu�

tarının karinesi sayılan “yaşam düzeyi”

ni başka gelirlerle sağladığını kanıtlamasına

olanak vermesi gerekir. Oysa dava konusu kural vergilendirilmiş ya da vergi dışı

bırakılmış birçok geliri açıklama nedeni olarak kabul etmemektedir. Bu neden-

le yükümlünün kendisine, eşine ve çocuklarına ilişkin vergilendirilmiş gelirin

yalnız hayat standardı ek gösterge tutarının açıklanmasında kullanılması, temel

göstergelerin açıklanmasında kullanılamaması ve yine yükümlünün kendisine

ait emekli, dul ve yetim aylıklarının temel gösterge tutarının açıklanmasında kul-

lanılabilmesi, eşine ve çocuklarına ilişkin bu gelirlerin temel göstergelerin açık-

lanmasında kullanılamaması, vergiye tâbi olmayan bu gelirlerin dolaylı olarak

yeniden vergilendirilmesi sonucunu da doğurmaktadır. Açıklama ve kanıtlama

olanağına tam olarak yer vermeyen bu kural “mali güce göre vergi ödeme” ilke-

sine aykırı düşmektedir. Fıkranın bu durumuyla, Anayasa’nın 73. maddesinde

belirtilen mali güce göre vergilendirme amacına ulaşılması mümkün değildir.

Öte yandan, bir kısım gelirleri açıklama nedeni olarak kabul edip aynı nitelikteki

diğer gelirleri açıklama nedeni saymamak “vergide adalet” ilkesine de ters dü-

şer. Gerçekten, iptali istenen fıkra, yükümlünün emekli, maluliyet, dul ya da ye-

tim aylığı dışında hiçbir gelirinin temel gösterge tutarından düşülmesine olanak

vermemekte, ayrıca eşine, çocuklarına ya da bakmakla yükümlü olduğu kişilere

ilişkin çeşitli gelirlerin gerek temel gerekse ek gösterge tutarlarından düşünül-

mesini engellemektedir. Açıklama olanağına tümüyle değil, kısmen yer veren bu

biçimdeki

“hayat standardı esası” Anayasa’nın 73. maddesine de aykırıdır…”

43

Budak Tamer, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Anayasal Vergileme İlkeleri:

Sporcu Ücretlerinin Vergilendirilmesi, Vergi Dünyası Dergisi, S. 346, Haziran

2010.