

TBB Dergisi 2012 (98)
Sesim SOYER GÜLEÇ
35
Daha hafif tedbirlerin delilleri karartma tehlikesini önemli ölçüde
azaltması kuvvetle muhtemel ise hâkimin delilleri karartma tehlikesi
nedeniyle hükmedilmiş bulunan kararın infazını da geri bırakabilmesi
mümkündür (§116/2). Bu çerçevede, sanığın diğer sanıklarla, tanık ve
bilirkişilerle ilişki kurma yasağı söz konusudur. Hâkim, sanığın ön-
görülen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi, kendisine usulüne uy-
gun olarak gönderilen davetiyenin varlığına rağmen, geçerli bir özrü
bulunmaksızın hazır bulunmaması ya da tutuklamayı gerektiren yeni
koşulların ortaya çıkması hallerinde tutuklama kararı verir. Belirtmek
gerekir ki, §116’da sayılan tedbirler, yalnızca kaçma şüphesinin varlığı
durumunda değil, tüm tutuklama sebeplerinin varlığı halinde ve aynı
zamanda kovuşturma evresinde özgürlüğün kısıtlanması hallerinde
geçerlidir. Ayrıca katalogda sayılanların dışında başkaca tedbirlere de
hâkim tarafından hükmedilebilir. Örneğin, kimlik kartının yetkili ma-
kamlara teslimi (bu tedbir, pasaport teslimi şeklinde, gerek vatandaş,
gerekse yabancılar hakkında da uygulanabilir), sosyal içerikli yüküm-
lülüklerin öngörülmesi gibi
16
.
Öte yandan,
Jugendgerichtsgesetz
17
(JGG) §72/1’de yer verilen hü-
kümler, Alman Ceza Muhakemesi Kanunu §116’yı karşılamaktadır.
JGG §72/1, tutuklamada oranlılık ilkesini açıkça vurgulamakta, tutuk-
lamanın
“son çare”
olma özelliğini ve
“ikincilliğini”
ortaya koymakta-
dır. Bu hükümler doğrultusunda çocuklar bakımından özel tedbirlerin
uygulanabilmesi söz konusudur. Kanunda, 16 yaşını doldurmamış
küçükler bakımından, kaçma şüphesinden dolayı tutuklamanın icrası
ancak yargılama devam ederken kaçması, yetkililerce kaçarken yaka-
lanması veya oturduğu yerin yahut ikametgâhının belli olmaması hal-
lerine mahsus olmak üzere sınırlandırılmıştır. Bu durumlarda yargı-
lamanın ivedilikle icra edilmesi şarttır. Bu hükümlerle kanun koyucu,
ceza politikasının bir gereği olarak tutuklamanın icrasını daraltmayı
hedeflemektedir
18
.
16
GRAF, in: Karlsruher Kommentar zur StPO, Rn. 2; DÖLLING/DUTTGE/RÖSS-
NER, Aussetzung des Vollzugs des Haftbefehls, Gesamtes Strafrecht, 2. Auflage,
2011, Rn. 1-3; PFEIFFER, StPO §116, Aussetzung des Vollzugs des Haftbefehls
Strafprozeßordnung, 5. Auflage 2005, Rn 1-10.
17
Alman Çocuk Mahkemeleri Kanunu.
18
GRAF, Karlsruher Kommentar zur StPO, Rn. 1.