

AİHM Türkiye Raporu
454
da, yeni TCMK’nın kendilerine bu imkânı açıkça sağlamasına
(170-175. maddeler) rağmen, bir zorlukları olduğu görülmektedir.
Bunun yerine savcıların, özellikle de devlet güvenliği meseleleri-
nin söz konusu olduğuna inanıldığı zaman, davayı mahkemeye
taşımayı ve delillerin değerlendirilmesi işini mahkemeye devret-
meyi tercih ettikleri bildirilmektedir.
24. Komiserin ziyareti sırasında, savcıların uygulamalarına ilişkin sık-
lıkla bahsedilen bir başka sorun da, hazırlanması çok uzun süren
iddianamelerle ilgilidir, ki bu esnada sanıklar genellikle tutuklu
tutulmaktadır. Komiser, özellikle terör ve organize suç davaların-
da iddianamelerin aşırı uzun olabildiği, zaman zaman binlerce
sayfa sürdüğü yolundaki bilgiler konusunda endişelenmektedir.
Bunun nedeni, bu iddianamelerin, dinlenilen telefon konuşmaları-
nın - ki bu konuşmaların bazılarının söz konusu suç ile alakasının
az olduğu bildirilmiştir - uzun, tasnif edilmemiş deşifre metinler
gibi delillerden meydana gelen bir derleme içermeleridir. Komi-
ser, Türk makamlarının, savcılara, mevcut delilleri süzgeçten ge-
çirmek ya da bu tür son derece karmaşık davalarda yeni deliller
toplamak için gerekli nitelikler ve kaynaklara sahip olma imkânını
sağlaması gerektiğini düşünmektedir, ki bu, savcılara esas açısın-
dan önemli delillerle isnat edilen suç arasında bağlantı kuran sağ-
lam hukuki analizler içeren yüksek kaliteli iddianameler hazırla-
ma olanağı tanıyacaktır.
25. Son olarak Komiser, Türk hukuk sisteminin, başvuru sahipleri-
ne, devam etmekte olan bir yargılama sona ermeden, davaların
uzun sürmesine itiraz etme imkânı tanıyan etkili bir hukuk yolu
sağlamamasından endişe duymaktadır. Komiser, özellikle, yetkili
makamların iç hukukta bunun aksini kanıtlayan hiçbir içtihat ileri
süremediklerini de gözlemleyen AİHM’in defalarca Türk hukuk
sisteminin, AİHS’nin 13. maddesi açısından böyle bir yol sunma-
dığı sonucuna vardığını belirtmektedir. AİHM, cezai
17
, hukuki
18
ve
idari
19
davalar için aynı sonuca varmıştır.
17
Tendik ve diğerleri -Türkiye,
22 Aralık 2005 tarihli karar.
18
Ebru ve Tayfun Engin Çolak
-Türkiye, 30 Mayıs 2006 tarihli karar.
19
Ayık-Türkiye,
21 Ekim 2008 tarihli karar.