

TBB Dergisi 2012 (98)
Sesim SOYER GÜLEÇ
45
2010 yılında yayımlanan tutuklama raporunda aktarılan
sayısal
verilere göre
42
, evrensel ölçütlerin ve 2005 yılında getirilen CMK dü-
zenlemesinin ardından beklentilerin aksine, Türkiye’de cezaevlerin-
deki tutuklu sayısı, hükümlülere göre giderek artmıştır. Üstelik bu
tutuklamaların birçoğunun haksız tutuklama olduğu tespit edilmiştir.
İç hukukumuzda tutuklamanın hukuki koşulları ve temel prensipleri
uluslararası hukuk kuralları ile uyumlu olmasına rağmen, tutuklama-
ya ilişkin uygulamalar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile uyumsuzdur. Hâlbuki haksız
ve gereksiz olarak tutuklanmış kişilerin, bu nedenle uğradıkları maddi
ve manevi zararların devletçe giderilmesi Anayasa’nın bir gereğidir
(AY m. 19/son ve m. 129). Bu konuda asıl sorun uygulamadan kay-
naklanmaktadır. Özellikle katalog suçlar yönünden tutuklamanın
seçimlik değil, zorunlu olduğu anlayışı ve uygulaması egemendir
43
.
Bu nedenle, yerleşik uygulama alışkanlığından ötürü katalog suçların
düzenlemeden çıkartılması ve ölçülülük prensibine uygun olarak ön-
celikle adli kontrole ilişkin hükümlerin değerlendirilmesi gerekmekte-
dir. Bunların yeterli olmayacağının düşünüldüğü durumlarda, tutuk-
lama zorunluluğu gerektiren nedenlerin varlığı ya da devam ettiğine
ilişkin gerekçelerin açıklanması zorunlu kılınmalıdır (Rapor m. 5).
Uygulamada CMK m. 100/1’de düzenlenen
“ölçülülük”
konusundaki
emredici hükme, adli kontrole ilişkin CMK m. 109’daki yasal düzenle-
meye ve AİHM kararlarına karşın tutuklama yerine adli kontrol kararı
verildiğine nadiren rastlanmaktadır. Çoğunlukla adli kontrol koşulla-
rının bulunmasına karşın, şüphelinin tutuklanmasına karar verilmekte
ve tutuklamanın adli kontrole dönüştürülmesi istemleri de aynı şekil-
de reddedilmektedir. Ayrıca adli kontrol uygulaması da sorunludur.
Bu kararın uygulanması için, tutuklama nedenlerinin ve diğer yasal
koşulların varlığı gerekirken, uygulamada yersiz verilen adli kontrol
kararlarıyla da kişiler mağdur edilmektedir
44
.
Başka bir sorun, tutuklama kararlarında
“mevcut delil durumu, sa�
nığın kaçma ihtimalinin nazara alınarak tutuklanması”
türünden, tutuk-
42
Bkz. Rapor m. 4. Bkz.
http://www.scribd.com/doc/36812727/Tutuklama-Raporu.43
Burada belirtelim ki, AİHM, zorunlu tutuklama nedenlerini kabul etmemektedir.
SÜRÜCÜ, s. 111.
44
Bkz. Rapor m. 6. Bkz.
http://www.scribd.com/doc/36812727/Tutuklama-Raporu.