Background Image
Previous Page  173 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 173 / 521 Next Page
Page Background

Kuralların Kuralı: Anayasanın Hukuki Boyutunun Evrensel Serüveni

172

siyasal olduğu, mutlak hükümranlığı kayıtlama hedefi ile yazılı ve sert

bir anayasanın kabulü arasında doğrudan bir ilişki bulunduğu dile ge-

tirilmektedir

21

. Bu görüş uyarınca, ilk dönem anayasacılığı, hukuken

üstün ve bağlayıcı bir kural olmaktan çok yönlendirici bir metin özel-

liğine ilave olarak siyasal gerçeklik yerine ‘olması gereken hukuk’un

ağır bastığı bir zaman dilimi olarak değerlendirilmektedir. Devlet ve

hükümetin daha çok olgulardan hareketle incelenmesinin siyaset bi-

liminin doğuşu ile ve II. Dünya Savaşı’ndan sonra mümkün olduğu

söylenmektedir

22

. Anayasa hukuku, siyasi hayatın gerçeklerini huku-

ki olarak çerçeveleyen ve bunları düzenlemekle görevli hukuk dalı

olarak tanımlandığında, siyaset bilimiyle ortak ve ayrı noktaları göz

önünde tutulursa, anayasa kavramının da hukuki ve siyasi noktaları

ayrıştırılabilir. Anayasaya ilişkin olarak da iki bilim dalının konusu

aynıdır; yalnız, yaklaşım tarzı farklıdır. Bu bilimleri de birbirinin ta-

mamlayıcısı olarak görmek daha isabeti olabilir. Anayasanın hukuki

ve siyasi yönlerinin ayrıştırılması, kavramın durumunu apaçık ortaya

koymak dışında bir amaç gütmemekte; anayasanın siyasi boyutunun

varlığını dolaylı olarak teyit etmektedir.

Anayasanın kavramsal boyutunu incelerken, devlet kavramını da

düşünülmek kaçınılmaz olmaktadır; devletlerin esas oyuncu olduğu

uluslararası hukuku da... Göçer’e göre, az sayıda kavram anayasa kav-

ramı kadar, devlet kavramı ile sıkı bir ilişki içindedir. Bununla beraber

anayasa kavramı uluslararası hukuk düzeninde yer alan üst düzey ku-

ralların bütününü tasvir etmek amacıyla yaygınca kullanılmaktadır.

Ancak, uluslararası anayasa veya uluslararası anayasa hukuku kavra-

mı, bu kavramın farklı yorumlara konu olmasından dolayı bir ölçüde

belirsizdir. Gerçekten de bu kavram, uluslararası hukuka dair ulusal

anayasa kurallarını belirtmek amacıyla kullanıldığı gibi, devletlerara-

sı toplumun anayasal kurallarının bütününü ifade etmek amacıyla da

kullanılmaktadır

23

. Yazarın yaklaşımı bir başka anlatımla, uluslararası

bir toplumun varlığını, anayasanın bu toplumun hukuki belkemiğini

teşkil ettiği iddiasını esas almaktadır. Bu yaklaşım ışığında, anayasa

kavramı, kökenleri daha eski bir tarihe dayanmasına rağmen, bugün-

21

Kaboğlu, loc.cit.

22

Kaboğlu, loc.cit., s.13

23

Mahmut Göçer,

“Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Anayasa Kavramı”

, Ankara

Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Sayı: 57-2, s.2