Background Image
Previous Page  174 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 174 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (99)

Faruk Y. TURİNAY

173

kü anlamını devletin iç hukuk düzeninde kazanmıştır. Bu olgu, ana-

yasa kavramının devletin iç hukuk düzenine mahsus bir kavram olup

olmadığı sorununu ortaya çıkarmaktadır. Gerçekten de, anayasa kav-

ramı geleneksel olarak münhasıran devlet kavramıyla iç içe girmiş bir

kavram olarak sayılagelmiştir

24

.

Fransız kamu hukuku öğretisini takip eden yazar, bir yandan, bi-

zim yaklaşımımıza yakın bir doğrultuda, anayasanın birkaç boyutunu

birbirinden ayırarak ortaya koymaktadır. Bunlardan birincisi, hemen

her topluluğun –dini, ticari vs.- temel bir hukuki temele sahip olduğu-

nu ve bunun da anayasa olduğunu esas alarak kavramın nüfuz alanını

olabildiğince genişletmektedir. İkincisi, anayasayı toplumun siyasal

örgütlenmesine indirger. Sonuncu boyut ise, anayasa kavramını ik-

tidar kavramı ile ilişkilendirerek, anayasayı, onun örgütlenmesini ve

kullanım koşullarını düzenleyen kurallar bütünü olarak sunmaktadır.

Ancak, anayasa her türlü erki değil, sadece siyasal iktidarı kurumsal-

laşmış bir şekil altında düzenleyebileceğinden, burada yeniden top-

lum kavramının veya kurum kavramının açıklanması ve tanımlanması

gerekecektir. Göçer, bu üç yaklaşımda muhtelif eksikliklerin mevcu-

diyetinden dem vurarak anayasanın

“hukuk düzeni”

ve Kelsen’in söz

konusu soruna dair tavrını çözüm olarak önermektedir

25

ki, bu, kana-

atimizce

“hukuki anlamda anayasa”

yı ifade etmektedir.

Siyasi iktidarın kurumsallaştığı, hukuki bir çerçeveye alındığı, sı-

nırlandığı anda, anayasanın bu iki niteliği birbirinden koparılamayan,

ayrılmayan bir bütünü oluşturur. Çünkü siyasi iktidarı kullananlar,

emretme yetkisini aldıkları gibi, kendi koymuş oldukları kurallarla da

bağlı olurlar. Anayasa, kanunların, idari düzenleyici işlemlerin yapıl-

masına ilişkin temel ilkeleri, kuralları içerir. Anayasanın öngördüğü

biçimde yapılan bu işlemler, herkes için olduğu kadar, bunları yapan-

ları da bağlar. Zira bu işlemleri yapanlar, devletin hizmetinde olup,

işlemleri hukuken, onlar üzerinde de otoritesini kabul ettiren devle-

te mal edilir. Yönetenler yaptıkları işlemleri aynı biçime uyarak de-

ğiştirebilirler. Ancak bu kurallara karşı gelemeyecekleri gibi, bunları

diledikleri gibi, kişisel keyfi usullerle değiştiremezler. Aksi halde bu,

24

Göçer, loc.cit.,

“Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Anayasa Kavramı”

, s.3

25

Göçer, loc.cit.,

“Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Anayasa Kavramı”, s.4 ve devamı,

özellikle bkz: aynı yayının “Hukuk DüzenininTemel Unsuru Olarak Kabul Edilen

Anayasa Kavramı”

başlığı