Background Image
Previous Page  199 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 199 / 521 Next Page
Page Background

Kuralların Kuralı: Anayasanın Hukuki Boyutunun Evrensel Serüveni

198

sızların”

değil

, “Fransa’nın”

kralıdır

98

. Devlet tüzel kişiliğinin bütün

hukuki sonuçları ortaya konur. Bundan böyle, yönetenlerin yaptığı

işlemler, devlet adına olur ve iktidarlarını yitirdikleri zaman devletin

özerkliği nedeniyle, bu işlemler bağlayıcılığını korurlar

99

.

Öte yandan, tüzel kişilik, eski tabiriyle hükmi şahsiyet kavramı

ile anayasalar arasında güçlü etkileşimler vardır. Medeni hukuk ile

anayasa hukuku arasındaki duvar kaldırıldığında, bir hakikat kendini

gösterir: Hukuk, gerçek kişilik müessesesiyle yetinmeyip, tüzel kişilik

kavramını bünyesine katmıştır. Fakat hukuk, aynı zamanda, tarihin

belli bir evresinde, artık kaynağını ölümlü bir insana değil de, kalı-

cı bir varlığa dayandırmaya başlamıştır. İkisi, aynı dünya görüşünün

eseridir: Aydınlanma. Hukukun en üst noktasındaki zihniyet değişi-

mi, kuvvetli dalgalar halinde hukukun alt dallarına sirayet etmiştir.

Hâkimiyet, gökyüzünden yeryüzüne, insanların düzeyine indirilmiş-

tir. Tüzel kişiliğin tanınması da, meşruiyetin kaynağının gökyüzün-

den yeryüzüne indirilmesinin bir meyvesidir.

Devleti oluşturan unsurlarının yanı sıra, onun niteliklerinden biri

hukuki bir varlığa sahip olmasıdır. Buna tüzel kişilik deniyor: Devlet

bir kamu tüzel kişisidir; kendisini oluşturan bireylerin dışında, huku-

ken korunan hakları olduğu gibi, ödevleri de vardır. Tüzel kişi olma-

sının bir başka sonucu devletin sürekliliğidir. Tüzel kişiliğin özelliği,

bunların ancak bir

“statut”

ye

100

sahip olmaları ile hukuki kişiliklerinin

varolabilmesidir. Hukuki faaliyetlerde bulunabilmesi için tüzel kişinin

bazı organları gereklidir. Bu organlar da ancak

“statut”

ile oluşabili-

yor. Şu halde

“statut”

olmadan tüzel kişilikten söz edilemez. Devletin

“statut”

sü anayasadır. Yetkilerin tek kişide toplandığı durumlar hariç,

her devletin bir anayasası vardır. Anayasa sözcüğü, öteki yasalardan

daha geniş kapsamlı, onlara kaynaklık eden yasa demektir

101

.

98

Görüldüğü üzere, somut

“Fransızlar”

deyiminden soyut

“Fransa”

deyimine ge-

çilmiştir. Fransızlar sayısı, niteliği belli olan, belli bir bölgede yaşayan, yürüyen,

yemek yiyen, uyuyan insanlardır. Halbuki

“Fransa”

bir devlettir, sınırı değişebilir,

yöneticileri değişebilir, hatta hükümet şekli değişebilir; fakat hala Fransa olma

özelliğini korur; ölümsüzdür, kalıcıdır, mücerrettir.

99

Teziç, op.cit., Anayasa Hukuku, s.143

100

“Statut”

kurucu metin anlamında kullanılmıştır.

101

Teziç, op.cit., Anayasa Hukuku s. 142