Background Image
Previous Page  209 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 209 / 521 Next Page
Page Background

Kuralların Kuralı: Anayasanın Hukuki Boyutunun Evrensel Serüveni

208

ülkelerde halkın görüşünü değiştirmesi için ikna çalışmaları yapılır ve

bu süreç olumlu sonuçlanırsa taslak, anayasallaşacaktır. Şu var ki, bu

ihtimal gerçekleşmese bile, yani taslak yürürlüğe girse de girmese de,

adı konulmamış bir Avrupa anayasal düzeni devam edecektir.

Zira

bu düzen, İngiltere’deki teamüli anayasa geleneğine benzer şekil-

de, Avrupa Birliği’nin maddi anlamda anayasası özelliği gösteren

antlaşmalar, sözleşmeler ve Birliğin çeşitli organlarının yayınladığı

düzenlemeler, Avrupa Adalet Divanı’nın pek çok birleştirici kararı

sayesinde yıllar yılı oluşmuş ve pekişmiştir.

Ki, devam eden serüve-

nin bir yerinde, şekli olarak da anayasayı meydana getirecek gelişme-

ler ile bambaşka bir anayasa modelinin ortaya çıkışı hukuken tahkim

edilebilecek, kanıtlanabilecektir.

Avrupa Birliği özelindeki üstün hukukun hangisi olduğu tartışma-

sı bir kenara bırakılsa bile, bu mesele esasında evrensel bir hikâyenin

bir parçasıdır. Cooter’ın anlattığına göre, bazı araştırmacılar, haklı ola-

rak, uluslararası hukukun ulusal anayasalara baskın çıktığını düşün-

mektedirler. Belki de uluslararası hukuk ulusal anayasaların üzerinde-

dir; papanın piskoposların üstünde yer alması gibi

128

.

Anayasanın akıbetini kestirebilmek için, öncelikle kavramda ek-

sen kayması oluşumunu akla getiren uluslar topluluğunun hikâyesine

bakmak gerekmektedir. Anayasal düzen olarak Avrupa Birliği kurul-

duğu günden beri, tüm dinamik yapıların bir özelliği olarak, sürekli

gelişerek uluslarüstü bir anayasal düzene doğru ilerlemiştir. Kömür-

Çelik Topluluğu’ndan Tek Pazar’a

129

, Tek Pazar’dan Maastricht Ant-

laşması ile ortak güvenlik ve dış politika, tek para, adalet ve içişlerinde

işbirliğine, Amsterdam Antlaşması ile insan hakları ihlallerinin yaptı-

rımlandırılması, Nice Antlaşması ile genişlemenin hazmedilmesi söz

konusu olmuştur. Bugün Avrupa’da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

ve uygulamasının esaslı katkıları ile oluşmuş bir ortak anayasa sahası

söz konusudur. Bu anayasal saha Avrupa hukuk kültürünün ifadesi

olarak bir ortak anayasal düzen, bir yeni

jus commune

130

oluşturmak-

tadır. Anayasa, bir ulus-kurucu iktidar birlikteliği olarak ele alındı-

128

Cooter, op.cit., The Strategic Constitution, Princeton University Press, New Jersey,

2002, s.1’deki 1 numaralı dipnot

129

Ortak Pazar olarak da bilinir. Mal, hizmet, sermaye ve kişilerin serbest dolaşımı

ile ortak politikalarla aynı işlevdedir.

130

Latince ortak hukuk demektir.