Background Image
Previous Page  35 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 35 / 521 Next Page
Page Background

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Revizyonu Üzerine Bazı Düşünceler

34

rarına aykırı davranan kimsenin bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi

ile cezalandırılacağı hususu, açıkça hüküm altına alınmıştır. Öngörü-

len bu “

disiplin hapsi

”ne ilişkin kararın, kesin olup olmadığı, eğer bir

kanun yolu denetimi açılacaksa, bunun ne olduğu hususunda, anılan

yasal düzenlemede herhangi bir açıklık mevcut değildir. Dolayısıyla,

uygulamada doğabilecek tereddütlerin izalesi açısından, bu konuya,

bir an önce açıklık getirilmesinde büyük yarar vardır.

46-)

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 414. maddesinin beşinci

fıkrasında yer alan ve mahkemenin verdiği ihtiyati tedbir kararının

hakem veya hakem kurulu tarafından değiştirilmesine yahut ortadan

kaldırılmasına olanak tanıyan yasal düzenleme, potansiyel sorunların

yoğunluk kazanacağı bir alan olması ve kargaşaya sebebiyet verebile-

ceği hususu gözetilerek, bir an önce kaldırılmalı; bu konudaki yetki,

yine tedbir kararını veren mahkemeye bırakılmalıdır.

47-)

Yine, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 419. maddesinde

yer alan ve hakemlerin hukukî sorumluluğunu düzenleyen kuralda,

hukukî sorumluluğun niteliğinin ne olduğu konusundaki belirsizlik,

mutlaka giderilmelidir.

48-)

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439. maddesinde, hakem

kararlarına karşı, yalnızca iptal davası açılabileceği; iptal davası hak-

kında verilen kararlara karşı da, bu maddede belirtilen iptal sebepleri

ile sınırlı olarak, temyiz konun yoluna başvurulabileceği, hüküm al-

tına alınmıştır. Tahkim yargılamasının temel espirisi, çabukluğu sağ-

lamaktır. Bireylerin tahkim yoluna başvuruyu tercih etmelerindeki

temel etkenlerden birisi de, Devlet mahkemelerinde cereyan eden yar-

gılamaya nazaran, tahkim yargılamasının daha kısa sürede sonuçlan-

dırılabilmesidir. Dolayısıyla, bu temel espiriye uygunluğun temini ve

pratiklik açısından, hakem kararlarına karşı, iptal davası açma yoluna

gitme, tümüyle devre dışı bırakılmalı ve Yargıtay, doğrudan doğruya

439. maddenin ikinci fıkrasında, kendisine işaret edilmiş bulunan iptal

sebepleriyle sınırlı olarak, hakem kararlarını, temyizen denetleyen bir

kurum haline getirilmelidir.