Background Image
Previous Page  307 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 307 / 477 Next Page
Page Background

Medeni Usul Hukuku Açısından Türk Hukukunda Avukatın Bilgi ve Delil Toplama Yetkisi

306

Av.K m.35/B ilave hüküm önerisi avukatı delil toplamaya ancak

derdest davalar bakımından yetkilendirmekle, delil toplama kavramı

burada Av.K m.2/III prosedürünün belgesel delil toplama işlevindeki

gibi delil kaynaklarının araştırılması anlamında olmayıp ispat araçları-

nın yargılamaya getirilmesi anlamındadır. Başka bir ifadeyle, burada,

delillerin toplanması kavramı ikamesi kabul edilen delillerin temini

anlamında bir içeriğe sahiptir. Buna göre, Av.K m.35/B ilave hüküm

önerisi kapsamında avukatın delil toplaması bir discovery-disclosure

aracı niteliğini haiz değildir. Bu açıdan,

“avukatın delil toplama yetkisi”

yeni bir delil keşfine yönelik olmayıp bilinen delillerin yargılamaya

mahkeme marifetiyle değil avukat çabasıyla celbine yöneliktir

79

.

Avukatın önerilen delil toplama yetkisinin hukuki niteliğine ba-

kıldığında, onun bir kamu hukuku yetkisi olmadığı açıktır. Zira, avu-

katın yargılamadaki faaliyetinden kamusal yararlar da hasıl olmakla

birlikte, o, hukuk sisteminin müvekkil menfaatlerini hatalı karar ve

uygulamalardan korumak üzere faaliyete yetkilendirdiği hukuk uz-

manı olup kamu görevlisi değildir

80

. Bu yüzden, ilave m.35/B hükmü

önerisinin yasalaşması halinde doğacak yetkinin tarafa ait bir usuli

hak teşkil edeceği ve fakat bu hakkın ancak avukat vasıtasıyla kulla-

nılabileceği belirtilebilir. Açıklanan nedenlerle, avukatın delil toplama

yetkisi çerçevesinde yapacağı işlemler avukatla temsil zorunluluğuna

tabi bir taraf usuli işlemi niteliğindedir.

Önerilen hükümde, avukatın delil toplama yetkisinin konusu veya

avukat marifetiyle toplanabilmesi bakımından yükümlünün elinde

bulunan delilin türüne ilişkin bir belirtme veya ayrım yapılmamıştır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, taslak metinde, delilin temini ve

onaylı bir örneğinin avukata verileceğinin belirtilmesi, bu düzenle-

meyle belgesel delillerle sınırlı bir yetki tanımlandığı şeklinde, dar bir

yorumu gerektirmez. Zira, o zaman taslak metninde delil listesine atıf

yapılması ve mahkeme onayının vurgulanması anlamsız olur. Buna

göre, bizzat veya bilirkişi refakatiyle hakim tarafından icra edilebile-

79

Böylece, bu düzenleme 60 ve 61.Hükümet Yargı Reformu Stratejisindeki yargıla-

manın hızlandırılması bakımından avukatın yargılamaya katkısını artırma yak-

laşımına paraleldir, bkz. ÇELİKOĞLU, s.433; Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem

Planı, Adalet Bakanlığı Dökümanı, Ankara 2010, s.31.

80

Bkz. ÇELİKOĞLU, s.161-164.