

TBB Dergisi 2012 (100)
Hakan A. YAVUZ
323
cezalar yanında, her ne kadar kanunda ceza veya fer’i ceza olarak ta-
bir edilseler de, güvenlik(emniyet) tedbirlerine
13
de yer verilerek
“iki
izli”
14
bir yaptırım sistemi öngörülmüş idi. Bununla birlikte 1965 yılın-
da 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesi
ile esasen bir ceza genel hukuku düzenlemesi niteliğinde olan ancak
söz konusu İnfaz Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen ve kanunun
yürürlükte olduğu 2005 yılına kadar bir çok değişikliğe uğrayan dü-
zenleme ile
“kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar yerine uygulanabilecek
cezalar ve tedbirler”
başlığı altındaki güvenlik tedbirleri ceza hukuku-
muza girmiş ve yaptırım sisteminin
“iki izli”
görünümü pekişmiş idi.
765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda modern anlamda denetimli ser-
bestlik içeren uygulamalar ile benzerlik gösteren yaptırımlar: 1. Sür-
13
765 sayılı TCK’da mahiyet itibariyle güvenlik tedbiri niteliğinde olan ancak çoğu
zaman
“ceza”
olarak isimlendirilen, bazıları süreç içerisinde yürürlükten kaldı-
rılan güvenlik tedbirleri şunlardır: 1. Emniyeti umumiye idaresinin nezareti
altında bulundurma cezası-tedbiri(m. 28, 32, 101), 2. Akıl hastalarına özgü gü-
venlik tedbirleri(m. 46), 3. Uyuşturucu madde bağımlıları hakkındaki güvenlik
tedbirleri(m.404), 4. Alkol bağımlıları hakkındaki güvenlik tedbirleri(m. 573) 5.
Suçlu çocuklar hakkındaki güvenlik tedbirleri(m.53), 6. Dilenciler için
“boğaz tok-
luğuna çalışma(m. 544)”
tedbiri.
14
Özellikle Alman ceza hukukçularınca, yaptırım türlerinin sistem içerisindeki dü-
zenlenme biçimlerine ilişkin olarak yapılan tartışmada kullanılan
“izlilik”
kavra-
mı, yaptırım sistemlerinde ceza ve güvenlik tedbiri ayrımını açıklamak amacıyla
kullanılmaktadır. Almanya’da Weimar Cumhuriyeti zamanında hazırlanmış bu-
lunan tasarılara dayanılarak hazırlanan 1933 tarihli
“İtiyadî Suçlular Hakkındaki
Kanun”
, ceza ile güvenlik tedbirleri arasında ayrım yapılmasının kabul edilme-
siyle, iki yaptırımın birlikte uygulanması anlamına gelen
“iki izlilik”
(Almanca:
die
Zweispurigkeit –
İngilizce:
two track system)
kavramını ortaya çıkartmıştır. Hans
Jescheck, Ulrich Sieber, Alman Ceza Hukuku’na Giriş, İstanbul 2007, s. 4, 62. Yap-
tırım olarak sadece ceza veya sadece güvenlik tedbirlerine yer verilen sistemlere
“tek izlilik ilkesi”
; ceza ile birlikte güvenlik tedbirlerine de yer verilen sistemlere ise
“iki izlilik ilkesi”
nin hakim olduğu ifade edilmektedir.
“Tek izlilik”
sistemi ceza ve
güvenlik tedbirlerinin birleştirilip, bunu tek bir yaptırım olarak kabul eden sis-
temdir. Tamamen kefaret düşüncesine dayalı ceza hukukunda güvenlik tedbirle-
rinin, tamamen özel önleme amacına yönelmiş ceza hukukunda ise cezaların yeri
yoktur.
“Tek izlilik”
ilkesi, özellikle toplumsal savunma görüşünün taraftarlarınca
savunulmuş, ceza yerine güvenlik tedbirlerinin yaygınlaştırılarak, tek başına ve
asıl yaptırım olarak hükmedilebilmesi önerilmiştir.
“İki izlilik”
ise aynı doğrultuda
iki iz, yani farklı yollardan aynı sonuca ulaşmaya çalışan iki yaptırımın varlığı
anlamına gelmektedir.
“İki izlilik”
ilkesi, kimi yazarlarca aynı hükümde hem gü-
venlik tedbirine hem de cezaya hükmedilebilmesi hali olarak da kabul edilmekte,
kanunun her iki yaptırımı da içermesine karşın, bunların birlikte hükmedilmele-
rine imkan verilmemesi durumu ise
“kısmi tek izlilik ilkesi”
olarak kabul edilmekte-
dir. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için bkz: Ayşe Nuhoğlu,
Ceza Hukukunda Emniyet
Tedbirleri
, Ankara 1997, s. 140-167.