Background Image
Previous Page  325 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 325 / 477 Next Page
Page Background

Denetimli Serbestliğin Türk Ceza Adalet Sistemindeki Tarihsel Gelişim Süreci

324

gün cezası, 2. Emniyeti umumiye idaresinin nezareti altında bulun-

durma cezası ve tedbiri, 3. Uyuşturucu madde bağımlıları hakkındaki

güvenlik tedbirleri, 4. Alkol bağımlıları hakkındaki güvenlik tedbirle-

ri, 5. Dilenciler için

“boğaz tokluğuna çalışma”

tedbiri, olarak sıralanabi-

lir. Şimdi bunları kısaca inceleyeceğiz.

Sürgün cezası:

765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda, Osmanlı Ceza

Kanunnameleri’nde düzenlenen ve yukarıda anlatmaya çalıştığımız

nefy cezasının bir biçimi olarak

“sürgün cezası”

nın düzenlendiğini gör-

mekteyiz. Kanunun 11. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinde cürüm-

lere verilecek cezalar arasında bağımsız bir ceza biçimi olarak sürgün

cezası da öngörülmekteydi. Sürgün cezası, nefy cezası gibi mahkeme-

lerce verilen bir karar uyarınca sanığın belirlenen bir süre boyunca be-

lirli bir yere gönderilerek orada yaşamaya mecbur edilmesi anlamına

geliyordu. Sürgün cezası 1965 yılına kadar yürürlükte kaldıktan sonra

aynı yıl yürürlüğe giren 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’la

yürürlükten kaldırılmıştır. Sürgün cezası, yaptırım anlayışı bakımın-

dan denetimli serbestlik uygulamalarına benzemekle birlikte, gerçek

anlamda bir görevlinin gözetimi veya denetimini içermediğinden mo-

dern denetimli serbestlik düzenlemesi niteliğinde değildir.

Emniyeti umumiyeye idaresinin nezareti altında bulundurma ce-

zası ve tedbiri:

765 sayılı Kanun’da modern denetimli serbestlik uy-

gulamalarına en çok benzeyen bu yaptım biçimi, her ne kadar kanu-

nun cezalar başlığını taşıyan ikinci babında düzenlenmiş ve kanunun

muhtelif maddelerinde

“ceza”

tabiriyle ifade edilmişse de özü itiba-

riyle ceza niteliğinde olmayıp, güvenlik tedbiri niteliğinde olan bir

kurum olarak kabul edilmekte idi.

15

Bu yaptırım, esas olarak

hapis ce-

zasının infazından sonra

uygulanması öngörülen ancak müebbet veya

on seneden fazla hapis cezalarının özel af ile ortadan kaldırıldığı veya

azaltıldığı durumlarda bir anlamda

hapis cezasının yerine

olarak uygu-

lanması öngörülen bir tedbir niteliğinde idi. Kanunun 28. maddesinde

15

Erem, mehaz İtalyan Ceza Kanunu’nda bu müessese için

“ceza”

tabirinin kullanıl-

madığını ancak kanunun tercümesi sırasında bu müessesenin mahiyeti iyi anlaşı-

lamadığı için böyle bir karışıklık husule geldiğini, fakat uygulamada mahkemele-

rin bu tedbire ceza mahiyeti atfetmeyerek emniyet tedbiri olarak kabul edip doğ-

ru yolu bulduklarını ifade etmiştir. Faruk Erem,

“Türk Ceza Kanunu’nda Emniyet

Tedbirleri”

, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 1, S. 3, Yıl 1944, s. 365,

(Erişim)

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler

/38/218/1822.pdf, 15.06.2010.