

TBB Dergisi 2012 (100)
Hakan A. YAVUZ
329
getirilmediği takdirde sonucunun ne olacağı hususunda bir düzen-
leme yapılmadığı için tam anlamıyla modern bir denetimli serbestlik
düzenlemesi olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir.
C. 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’da
Yukarıda da değinildiği gibi 765 sayılı TCK’da öngörülen yaptırım
sisteminde cezalar dışındaki güvenlik tedbirlerine,
“ceza”
veya
“ted-
bir”
adı altında çok sınırlı olarak yer verilmiş, kısa süreli hapis cezala-
rına alternatif olarak hükmedilebilecek yaptırımlara yer verilmemişti.
Özellikle kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların, suçluların ıslahına
yönelik olumlu katkıları bulunmadığı ve cezaevi nüfusundaki yoğun-
luğu olumsuz yönde etkiledikleri gerekçesiyle 1965 tarih ve 647 sayı-
lı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’da yapılan bir düzenleme ile 4.
madde kapsamında ağır hapis dışındaki kısa süreli hürriyeti bağlayıcı
cezaların mahkemece bazı hapis dışı ceza veya tedbirlere
23
çevrilebil-
mesi öngörülmüş idi.
24
Madde, yürürlükte olduğu süre içerisinde farklı
tarihlerde altı kez değişikliğe uğradıktan sonra 1988 yılında son halini
almıştır. Düzenlemede her ne kadar
“ceza ve tedbir”
ifadesi kullanılmış
ise de, para cezası dışında sayılanların güvenlik tedbiri niteliğindeki
23
Kanunun metninin ilk halinde 4. maddenin başlığı
“kısa süreli hürriyeti bağlayıcı
cezalar yerine uygulanabilecek cezalar”
iken 03.05.1973 tarih ve 1712 sayılı kanun ile
yapılan değişiklik ile madde başlığı
“kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar yerine uy-
gulanabilecek cezalar ve tedbirler”
olarak değiştirilmiştir.
24
Maddenin gerekçesinde şu ifadeler kullanılmıştır: “Cezaların şahsileştirilmesi
prensibinin yeni bir uygulama şekli olmak üzere, bu maddede sevk edilmiş olan
hükümlerle; cezaların aynen tatbiki sonucu, ceza evlerinde hapsedilmek suretiyle
hükümlülerin ıslahı yoluna gidilmesinden ibaret bulunan eski sistem terk edile-
rek, onun yerine kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalarda suçluyu kendi denetim
ve gözetimi altına koymak ve bu hususta hâkimin takdir yetkisini de genişleterek
gerekli gördüğü takdirde, bu kabîl hürriyeti bağlayıcı cezalar yerine, sözü geçen
maddede sayılan tedbirlerden birinin uygulaması öngörülmüş, böylece Modern
Ceza Hukukunun kabul eylediği ceza ve emniyet tedbirlerinin yekdiğerini ta-
mamlayıcı bir tarzda ve bir birine paralel olarak uygulanması ile, ulaşılmak is-
tenen gayenin daha kolay ve çabuk gerçekleşeceği ve hükümlülerin bir daha suç
işlemekten kaçınan ve ıslah edilmiş iyi bir vatandaş olarak, tekrar toplum haya-
tına karışmalarının sağlanacağı mümkün görülmüştür. Kısa süreli hürriyeti bağ-
layıcı cezalar yerine; mahkeme suçlunun kişiliğine, suçun istenmesindeki suret
ve şekil özelliklerine, duruşmadan tahasaul edilen kanaate göre bu maddenin 1
nci bendinde yer alan para cezasının (tâyin olunan ölçüler içerisinde) veya diğer
bendlerde gösterilen tedbirlerden birinin uygulanmasına karar verebilecektir.”
Bkz: TBMM, Dönem 1, Toplantı 4, Sıra Sayısı 982, Adalet Komisyonu Raporu,
18.05.1965, s. 5.