

Denetimli Serbestliğin Türk Ceza Adalet Sistemindeki Tarihsel Gelişim Süreci
330
seçenek yaptırımlar olduğu açıktır. Gene düzenlemedeki tedbirler, her
ne kadar infaz kanununda yapılmış ise de kısa süreli hürriyeti bağlayıcı
cezaların
infazına yönelik/infazı yerine öngörülen
bir düzenleme olmayıp,
kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların
yerine
uygulanması öngörülen
seçenek tedbirlerdir. Zira düzenleme, hapis cezasının infazına ilişkin,
yani mahkemece suç niteliğindeki eyleme karşılık olarak verilen esas
ceza olan hapis cezasının infazı aşamasında bir değerlendirmeye tabi
tutularak, tedbir şeklinde infaz edilmesine yönelik bir düzenleme ol-
mayıp, doğrudan yargılamayı yapan mahkeme tarafından değerlendi-
rilip hükme bağlanan tedbirlerdir.
25
Düzenlemeye göre:
“Ağır hapis hariç kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ce-
zalar, suçlunun kişiliğine, sair hallerine ve suçun işlenmesindeki özelliklerine
göre mahkemece; 1. Kabahatlerde beher gün karşılığı birmilyon ila ikimilyon
lira hafif, cürümlerde ikimilyon ila üçmilyon lira hesabıyla ağır para cezasına,
2. Aynen iade veya tazmine, 3. Altı ayı geçmemek üzere bir eğitim veya ıslah
kurumuna devam etmeye, 4. Bir yılı geçmemek kaydıyla muayyen bir yere
gitmekten, bazı faaliyetleri veya meslek ve sanatı icradan men’e, 5. Her nev’i
ehliyet ve ruhsatnamenin bir aydan bir yıla kadar muvakkaten geri alınması-
na çevrilebilir….”
Bu düzenlemede kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların yerine
öngörülen çok sınırlı sayıdaki bu seçenek yaptırımlar, denetimli ser-
bestlik içeren uygulamalara benzemekle birlikte, hiç birisinde uzman
bir denetim görevlisinin gözetimi öngörülmediğinden modern anlam-
da denetimli serbestlik düzenlemesi niteliğinde değildir. Zira kanu-
nun yürürlükte olduğu dönem içerisinde de bu yaptırımların yerine
getirilmesini denetleyecek bir teşkilatlanma bulunmaması nedeniyle
pek fazla uygulanmadığı bilinmektedir.
25
Maddenin ilk hali ile özellikle 1973 yılında yapılan değişiklik sonrasındaki hali
arasında konumuzla ilgili olarak en dikkat çekici husus, maddenin ilk halinde 2.
fıkra olarak düzenlenen
“çalıştırma”
tedbirinin, yapılan değişiklik ile maddeden
çıkartılmasıdır. 2. fıkranın ilk hali şu şekilde idi:
“Altı ayı geçmemek üzere Devlet,
belediye hizmetlerinde İktisadi Devlet Teşekküllerinde çalıştırmaya”.
Buradaki çalıştır-
ma yaptırımı günümüzdeki yaygın denetimli serbestlik uygulamalarından farklı
olarak
“ücretsiz”
bir çalıştırma şeklinde olmayıp, ücrete tabi bir çalıştırmadır. Zira
fıkranın gerekçesinde de suçlunun anılan müesseselerde
“cari ücret”
üzerinden
çalıştırılacağı ifade edilmiştir. Bkz: TBMM, Dönem 1, Toplantı 4, Sıra Sayısı 982,
Adalet Komisyonu Raporu, 18.05.1965, s. 6.