Background Image
Previous Page  107 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 107 / 473 Next Page
Page Background

Yeni Türk Ticaret Kanunu ile Getirilen Bir Yenilik: “Pay Sahiplerinin ...

106

Aynı şekilde borcun nakli durumlarında da yasağın uygulanma-

ması gerekir. Zira bu yasağın getiriliş amacı, şirkete borçlandırıcı işlemi

ilk olarak pay sahiplerinin başlatmasının engellenmek istenmesidir. Söz

konusu borçlandırıcı işlemi pay sahibi dışındaki bir kimsenin başlatmış

olması artık 358 inci madde hükmünü devre dışı (etkisiz) bırakacaktır.

Bu nedenle şirket ortağı olmayan bir kimse, normal şartlarda şirketle

borç ilişkisine girdikten sonra şirkete olan borcunu, -şirketin rızasını

alarak- şirket ortağı olan bir kimseye (pay sahiplerinden birine) devre-

derse, bu işlemin borçlanma yasağının kapsamı dışında olması gerekir.

Zira burada ortak bakımından borcun devrinde, ilk olarak borçlandırıcı

işlemin kaynağı, “

borcu devralan şirketin ortağı

” değil, “

borcu devreden

şirket ortağı olmayan kişi

”dir. Bununla birlikte şirket, pay sahibi bir kim-

senin başkasına olan borcunu üstlenemez (devralamaz). Zira böyle bir

durumda, pay sahibinden alacaklı olan kimseye şirketin borcu ödeme-

siyle birlikte, bu kez pay sahibinin şirkete borçlu hale gelmesi gündeme

gelecektir. Nitekim şirketin borçlanma yasağına tabi kişilerin borçlarını

devralamayacağı hususu, pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri

ve yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan yakınları bakımın-

dan 395 inci maddenin ikinci fıkrasında açıkça belirtilmiştir.

Bu noktada, borcun devralınması dışında, pay sahibi olmayan yö-

netim kurulu üyeleri ve yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olma-

yan yakınları bakımından 395 inci maddenin ikinci fıkrasında yasak

olduğu belirtilen diğer işlemlerin, 358 inci madde kapsamında yasak

olup olmadığı hususu tartışılabilir. Gerçekten 395 inci maddenin ikin-

ci fıkrasında şirketin, pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ve

yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan yakınları için kefalet,

garanti ve teminat veremeyeceği, ayrıca sorumluluk yüklenemeyeceği

de hükme bağlanmıştır. Burada belirtilen işlemlerin, şirkete borçlan-

ma yasağı öngörülmesindeki amaçlar düşünüldüğünde şirket kasası

bakımından ciddi bir risk oluşturacağı, bu nedenle açıkça söz edilmese

dahi bu işlemlerin 358 inci madde kapsamında da yasak olması ge-

rektiği ileri sürülebilir. Ancak kanaatimizce her ne kadar burada sözü

edilen işlemler şirkete borçlanma yasağı öngörülmesindeki amaçlarla

yakından ilgili görünse dahi salt bu nedenle yasağın kapsamı genişle-

tilemez. Zira hukuk sistemimiz içerisinde hukuki işlem serbestisi var-

dır. Dolayısıyla yasaklama istisnai (özel) bir durumdur. İstisnalar ise

dar yorumlanmalıdır. Bu nedenle kanunkoyucunun öngörmediği bir

sonucu, hükmün kapsamını genişletecek şekilde geniş yorum yaparak