Background Image
Previous Page  126 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 126 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (102)

Olgun AKBULUT

125

lı üçüncü maddesi, ilk fıkrasında

“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle

bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. ”

demektedir. Burada bir ifade

bozukluğu vardır.

“Devletin dili”

kavramı yanlış kullanılmıştır. Oysa,

dil ile iletişim kuran devletin insan unsurudur. O da sadece Türkçe

konuşmamaktadır.

32

Bu açıdan 1958 Fransa Anayasası’nda yer alan

“Cumhuriyetin dili”

ve 1924 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 1945-

1952 arası ikinci maddesinde yer alan

“Devlet dili”

kavramları da aynı

şekilde yanlıştır. Doğrusu 1921, 1924 (orijinal metin)

33

ve 1961 anayasa-

larındaki şeklidir. 1921 Anayasası’na 1923 değişiklikleri ile giren ikin-

ci maddesi

“Türkiye Devletinin … Resmi lisanı Türkçedir”

demektedir.

34

1924 Anayasası da Türkiye devletinin

“resmi dili Türkçedir”

derken

1961 Anayasası’nın üçüncü maddesinde de

“Resmi Dil Türkçedir”

den-

mektedir. Öyle ki, yukarıda yer verilen anayasal düzenlemelerin de

tamamına yakını ya

“Dil(ler)”

ya da

“Resmi Dil(ler)”

başlığı altında ko-

nuyu düzenlemiştir.

Türk Anayasa Mahkemesi ise terminoloji farkını Türkçenin res-

mi boyutu aşan bir dil olmasına bağlamaktadır: “

Dil konusunda, 1961

Anayasası’nın 3. maddesinde “Resmî dili Türkçe’dir” tümcesi yer alırken, bu

hüküm Millî Güvenlik Konseyi Anayasa Komisyonu’nca, “Değişik yorumla-

ra sebebiyet verilmemesi için”, “Dili Türkçe’dir” biçimine dönüştürülmüş-

tür. Yapılan değişikliğin Türkçenin yalnızca bir resmî dilden ibaret olduğu

yolundaki yorumları haksız çıkarmayı amaçladığı anlaşılmaktadır

”.

35

Böyle-

likle, Türkçenin sadece devletin resmi dili değil, Türkiye devletindeki

herkesin dili olduğu kabul edilmiştir. Oysa, yukarıda anılan Litvanya

32 Ayrıca bkz. Tolga Şirin,

“Anayasanın Değiştirilemez Hükümlerini Tartışmak”

,

Güncel

Hukuk

, S. 4-88, Nisan 2011, s. 27.

33 İşin ilginci 1924 Anayasası’nın orijinal metni 1945 yılındaki değişiklikler ile

“mana

ve kavramda bir değişiklik yapılmaksızın”

iddiasıyla Türkçeleştirilmiş olmasına

rağmen Türkçeleştirme adı altında

“resmi dil” “devlet dili”

şekline dönüşmüştür.

1945 değişiklikleri için bkz. Kanun No: 4695, KT: 10. 01. 1945, RG. 5905-15. 01.

1945, s. 8178-8181. 1952 değişikliklerinin ise başlığı şu şekildedir:

“491 sayılı

Teşkilatı Esasiye Kanununun tekrar meriyete konulması hakkında Kanun”

. Kanunun

birinci maddesine göre, 1945 anayasa metni yürürlükten kaldırılmış ve eski metin

1945’e kadarki değişiklikleri ile birlikte yeniden yürürlüğe konulmuştur. Bkz.

Kanun No: 5997, KT: 24. 12. 1952, RG. 8297, 31. 12. 1952, s. 5217-5220.

34

“Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Mevaddının Tavzihan Tadiline Dair Kanun”

, Kanun

No: 364, Kabul tarihi: 29 Ekim 1339 (1923). Bkz. Necmi Yüzbaşıoğlu,

Anayasa

Hukukunun Temel Metinleri

, Beta yay., İstanbul, 2008, s. 7.

35 E. 1990/1, K. 1991/1, KG: 16. 7. 1991, (Siyasi Parti Kapatma: Türkiye Birleşik

Komünist Partisi kararı), Böl. VI. B. 3.