Background Image
Previous Page  191 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 191 / 473 Next Page
Page Background

İpoteğin Alacak Bakımından Kapsamı

190

TMK m. 875 hükmünde, gecikme faizi ibaresine yer verilmiş ol-

makla, alacaklının bununla karşılanamayan aşkın zararının gideril-

mesi için TBK m. 122 (eBK m. 105) hükmü uyarınca talep edebileceği

tazminatın, ipoteğin sağladığı teminattan faydalanması mümkün de-

ğildir

70

.

Borçludan başka bir kişinin taşınmazı üzerinde ipotek tesis etmesi

durumunda, alacağın muaccel olması için ihtar yapılması gerekmekte

ise bu ihtarın, taşınmazın malikine de yöneltilmesi gerekir (TMK m.

887). Aksi halde taşınmaz maliki, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile

takip yapılamayacağını ileri sürerek itirazda bulunabilir ve ihtarın ya-

pılacağı ana kadar işleyecek olan temerrüt faizleri, ipoteğin sağladığı

teminatın dışında kalır

71

.

c. Anapara Faizi

TMK m. 875/1, b. 3 hükmünde, iflasın açıldığı veya rehnin para-

ya çevrilmesinin istendiği tarihe kadar muaccel olmuş üç yıllık faiz

ile son vadeden başlayarak işleyen faizin, teminatın kapsamına dâhil

olduğu öngörülmüştür. Görüleceği üzere, hükmün ifadesi yeterli açık-

lığa sahip değildir. Bu bakımdan, tayin edilen faiz ve üç yıllık sürenin

hangi döneme tekabül ettiği tayin edilmelidir.

Söz konusu hükümle, sözleşmesel faizlerin düzenleme altına

alındığı ve kanun hükmü gereği, kendiliğinden ipoteğin sağladığı

70 Gülekli, s. 83; Akipek, Akıntürk, s. 759; Helvacı, İpotek Hakkı, s. 150; Sarı, s. 973-

974; Günel, s. 257-258; Yargıtay vermiş olduğu bir kararında, munzam zararın

istenebileceği sonucuna ulaşmıştır:

“… Taraflar arasındaki uyuşmazlık 22. 9. 1988

tarihli sözleşmeden kaynaklanmakta olup, davacı 8. 9. 1993 tarihinde 184. 069. 256 TL

üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmiştir. Takip tarihine göre dava-

da BK. nun 83. maddesine eklenen fıkra hükmü uygulanacağından, borçludan yabancı

paranın vade veya fiili ödeme günündeki kur üzerinden Türk parası olarak tahsili olanağı

bulunmaktadır. Ancak, taraflar arasında mevcut kredi sözleşmesi yabancı para (DM. )

üzerinden düzenlenmiş olmasına karşın ipotek MK. nun 766/a maddesinde öngörüldüğü

şekilde yabancı para ipoteği olarak tesis edilmediğinden, davacının Türk parası üzerinden

takibe geçmesi zorunludur. Bu nedenle BK. nun 83. maddesine eklenen fıkrayla tanınan

tercih hakkını Türk parası olarak kullandığı kabul edilemeyeceğinden davacı kur farkın-

dan dolayı munzam zarar isteyebilir. Munzam zarar hesaplanırken davaya esas olan ta-

kibin başladığı 13. 2. 1997 tarihindeki kur gözetilmeli ve 1. 000. 000. 000 TL’lık talebin

haklı olup olmadığı saptanmalıdır…”

Yargıtay 19. HD, E. 2000/2837, K. 2000/5953,

T. 21. 9. 2000; İnal, s. 593.

71 Gülekli, s. 84; Helvacı, İpotek Hakkı, s. 151; Günel, s. 258; Şener, s. 212.