

İpoteğin Alacak Bakımından Kapsamı
196
hükmü uyarınca, anapara faizinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi
halinde, icra takibinin başlatıldığı veya davanın açıldığı tarihten başla-
yarak, temerrüt faizi talep edilebilir
89
.
Anlatılanlar ışığında bir örnek üzerinden anapara ve temerrüt faizi
bakımından ipoteğin sağladığı teminatın ele alınması yerinde olacaktır:
(A), (B)’ den 1. 2. 2001 tarihinde yıllık % 10 faizle 20. 000 TL tutarında
tüketim ödüncü alır. Buna karşılık, (A), aynı tarihte taşınmazı üzerin-
de, (B) lehine belirtilen miktarda bir anapara ipoteği tesis eder. (A)’ nın
borcunu, 1. 4. 2006 tarihinde ifa edeceği kararlaştırılır. Ancak (A), bu
tarihte borcunu ifa etmediğinden, (B), 1. 9. 2007 tarihinde ipoteğin pa-
raya çevrilmesi yolu ile takip başlatır ve 1. 5. 2009 tarihinde taşınmazın
satışını talep eder. Taşınmaz, 1. 6. 2012 tarihinde paraya çevrilir.
faiz talep etmiş ise, faizin takip tarihinden itibaren hesap edilmesi zaruridir. Vade ve ihbar
tarihlerine gidilemez. Senette vade yoksa, takip tarihinden itibaren faiz hesap edileceği
tabiidir…”
Yargıtay İBGK, E. 1957/17, K. 1957/29, T. 11. 12. 1957; Kazancı İçtihat
Bankası;
“İpotek akit tablosuna göre ipotek kesin borç ipoteğidir. Merciin teminat ipoteği
olduğuna ilişkin görüşü uygun değildir. MY. nın 875. maddesi hükmüne göre taşınmaz
rehni alacaklıya asıl alacak, takip masrafları ve geçen günler faizlerini temin eder. İpotek
akit tablosunda vade ve faiz öngörülmemiştir. Vade tayin edilmediğinden borçlu alacak-
lının ihtarı ile mütemerrit olur. İhtarname tebliğ edilmediğinden alacaklı takip tarihine
kadar faiz isteyemez. Takip talebi ihtar yerine geçeceğinden takip tarihinden itibaren faiz
talebinde bir usulsüzlük yoktur…”
Yargıtay 12. HD, E. 16464, K. 20281, T. 27. 12.
1993; İnal, s. 622;
“… İpotek faizsiz ve süresiz kurulduğundan borcun muaccel hale gel-
mesi borçlunun temerrüde düşürülmesine bağlıdır. Zira BK. ’nun 101/2. maddesinde yer
alan borcun ifa edileceği gün (vade tarihi) sözleşmede belirtilmemiştir. Bu durumda, borç-
lunun temerrüdünün ne zaman gerçekleştiğinin saptanmasında BK’nun 101. maddesinin
“muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü dikkate alın-
malıdır. Borçlu ihtar ile temerrüde düşeceğinden alacaklı ihtardan itibaren geçmiş günler
faizini isteyebilecektir. Alacaklı, alacağını Noterde düzenlediği ihtarname ile istemiş ise
de bu ihtarname borçluya tebliğ edilemediği için sonuç doğurmaz. Ancak alacaklı Adana
5. İcra Müdürlüğü’nün 2002/4960 esas sayılı takip dosyasında bu alacağını daha önce
takip konusu yaptığı anlaşılmakla önceden yapılmış bir ihtar bulunmasa dahi kesinleşen
bu takip ile borçlunun mütemerrit olduğunun kabulü gerekir. Çünkü alacaklı ödeme em-
rinin tebliğ suretiyle ödeme talebini en ciddi ve etkili biçimde borçluya iletmiş olmaktadır.
Bu durumda, alacaklının başlattığı bu ikinci takipte, ödeme emrinin tebliği tarihi itibarı
ile başlatılacak yasal faizi ile birlikte ipotek alacağını isteyebilir…”
Yargıtay 12. HD, E.
2005/18517, K. 2005/23240, T. 25. 11. 2005; Kazancı İçtihat Bankası.
89
“MY. nın 875. maddesinde taşınmaz rehninin alacaklıya temin edeceği haklar sınırlı ola-
rak sayılmış olmasına göre, ipotek akit tablosunda 555. 930. 000 TL. için satıcı lehine 1
yıl vade ile % 60 faizle ipotek tesis edildiği belirtilmiştir. Bu faiz akdi faizdir. BY. nın 104.
maddesi uyarınca akdi faize, takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi
gerekirken takip tarihinden itibaren yalnız asıl alacak yönünden temerrüt faizi yürütülme-
sine karar verilmesi isabetsizdir. ”
Yargıtay12. HD, E. 14752, K. 16113, T. 15. 12. 1994;
İnal, s. 622-623.