Background Image
Previous Page  310 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 310 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (102)

Halis YAŞAR

309

“Kısaca bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki borçlunun rı-

zası gerekmeksizin eski alacaklı (yüklenici) ile yeni alacaklı (davacı üçüncü

kişi)arasından Borçlar Kanunu 163. maddesi hükmü gereğince yazılı olarak

yapılması zorunlu bir tasarruf işlemidir.

Kuşkusuz alacağın temliki ile

ancak hak kazanılan (gerçek alacak) temlik edilebilir. Başka bir an-

latım ile, borçlundan kazanılmış bir hak yoksa salt alacağın temliki

işlemi yapılmış olması yeni alacaklıya temlik işlemine dayanarak

talep yetkisi vermez.

Diğer taraftan Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi

uyarınca temlik işleminden sonra ifanın kendisinden talep edilmesi halinde

borçlu, temlik işlemi yapılmamış olsa idi eski alacaklıya karşı ne gibi bir itiraz

ve defide bulunacak idi ise aynı itiraz ve defileri yeni alacaklıya karşı da ileri

sürebilir. Değişik bir söyleyiş ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesin-

den kaynaklanan haklar yeni alacaklıya karşı iler sürülebilir hale gelir. Diğer

taraftan belirtilmelidir ki eser sözleşmeleri iki tarafa hak ve borç yükleyen ani

edimli sözleşmelerdendir. Bir sözleşmenin iki tarafa hak ve borç yüklüyor ol-

ması demek iki tarafın da o sözleşmeden dolayı hem alacaklı hem de borçlu

olması demektir. Ani edimli sözleşmelerde eserin tesliminden önceki bütün

çalışmalar eseri meydana getirme çalışmalarıdır. Borçlar Kanununun 364.

maddesi gereğince de aksine sözleşme hükmü yoksa eser bedeli (somut olayda

bağımsız bölüm tescili istemi) ancak eserin teslimi ile istenebilir

.

(Yargıtay

14. Hukuk Dairesi’nin 05. 03. 2009 gün, 2009/1786 Esas ve 2009/2803

sayılı kararı)

28

“Yüklenici ve ondan daire satın alan kişiler, ancak yüklenicinin edimini

yerine getirmesi halinde kazanacakları şahsi hak nedeni ile arsa sahiplerine

karşı tapu iptali ve tescil davası açabilirler. İnşaattaki eksikler iskân ruhsatı-

nın alınmasını olanak vermeyen şekilde ise yüklenici edimini yerine getirme-

diğinden ondan daire satın alanlar davacı davalı arsa sahiplerinden tescil is-

teyemez. ”

(Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 22. 09. 2004 gün, 2004/5796

Esas ve 2004/6057 sayılı kararı)

29

Yükleniciden temellük edilen kişisel hakkın dava edilerek arsa sahibine

karşı ileri sürülmesi halinde mahkemece tüm bu yönler üzerinde durulmalı,

yüklenici, üçüncü kişi davacıya ancak hak kazandığını devir ve tem-

lik edebileceğinden bu husus duraksamaksızın saptanmalıdır.

Bütün

28

Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:36, Sayı:4 Yıl:2010 sh: 656–659

29

Yargı Dünyası Dergisi Sayı:109,Yıl:2005 sh: 128-130