Background Image
Previous Page  316 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 316 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (102)

Halis YAŞAR

315

“Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi ve devamı maddelerinde düzen-

lenen eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi

gereğince arsa sahibi ya da sahiplerince yükleniciye kayden temlik olunan

tapulu taşınmaz ya da tapulu taşınmaz payları “ avans” niteliğinde olup, bu

yolla yapılan temlik sonucu oluşturulan tapu kayıtları gerçek mülkiyet du-

rumunu oluşturmaz. Yüklenici sözleşme ve yasa hükümleri ile fen ve sanat

kurallarına uygun şekilde yüklendiği edimini ifa ettiği oranda şahsi hak elde

edebilir. Elde elde ettiği şahsi hakkını da üçüncü kişilere BK 163 ve izleyen

maddeleri gereği devredebilir. Sözleşmenin tamamen ifa ile sonuçlanması ya

da sözleşmesinin ileriye etkili sonuç doğurur şekilde feshi durumunda ancak

yüklenicinin şahsi hakları aynı haklara dönüşür. Arsa sahiplerince yüklenici

şirkete intikal ettirilen pay kayıtlarının tescili yüklenici şirkete kural olarak

ayni haklar sağlamaz. Çünkü ayni haklar illete bağlı bir işlem sonucu doğar,

değişir veya son bulur. Sadece tescil işleminin yapılması mülkiyet hakkının

doğması için gereçli olmayıp; ayrıca geçerli bir hukuksal nedenin de varlığı

gereklidir. Yüklenici şirket ile davacılar arasında arsa payı karşılığı inşaat

sözleşmesi geriye etkili sonuç doğurur şekilde fesih olunduğuna göre Borçlar

Kanunu’nun 61 ve devamı maddeleri gereğince ve haksız iktisap kuralları

uyarınca tarafların aldıklarını karşılıklı olarak iade etmesi gerekir. Bu yasal

nedenler ile yüklenici şirket tarafından dava dışı Faruk’a temlik olunan ve

onun tarafından davalı Nuran’a temlik edilen pay kaydının edinme sebebi,

hukuksal dayanaktan yoksun kalmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 1023.

maddesi hükmü gereğince tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak

mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı, yasal

kural olarak korunur ise de aynı yasanın 1024. maddesi hükmü gereğince bir

aynı hak yolsuz olarak tescil olmuş ise bunu bilen ve bilmesi gereken üçün-

cü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan

veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Somut olayda ise

arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan yapı, inşaat halinde ol-

duğu ve yüklenici şirket tarafından tamamlanmadan terkedilmiş bulunduğu

halde davalı tarafından pay kaydı iktisap olunduğundan davalı, iktisabından

iyi niyetli kabul edilemez ve Türk Medeni Kanunun 1023. maddesi hükmün-

den yararlanamaz.”

(Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 28. 09. 2010 gün,

2009/3593 Esas ve 2010/4847 sayılı kararı)

40

40

Yargıtay Kararları Dergisi Cilt:36, Sayı:12 Yıl:2010 sh: 2251–2254