

Mükellefe İadesi Gereken Vergilerde Faiz Uygulanması
204
Danıştay 7. Dairesinin kararlarında belirtilen gerekçelerle mükelle-
fe gecikme faizi oranında bir faizle verginin iade edilmesi gerektiği
ileri sürülmüştür
120
. Diğer karşı oyda ise haklı olarak VUK’un 112/4.
maddesinin olayda uygulama alanı bulmadığı şu açıklamalarla ifade
edilmiştir: “
112’nci maddenin (4) işaretli bendinin, yasa yapıcının amacı
dışında yorumlanarak uygulanması, yorum sınırlarının aşılması sonucunu
doğurmuştur
”
121
. Gerçekten de VUK’un 112/4. maddesindeki faiz öde-
nebilmesi için aranan şartların, yargı kararları uyarınca iadesi gereken
vergiler için de uygulanması bir bakıma, vergi hukukunda kesinlikle
söz konusu olamayacak şekilde kanun sınırlarının aşılarak kıyas yapıl-
ması anlamına gelmektedir.
Görüldüğü üzere, yargı kararları uyarınca mükellefe iadesi gere-
ken vergilere faiz uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin olarak vergi
yargısı organları arasında bir görüş birliği bulunmamaktaydı. Bunun
bir neticesi olarak neredeyse hemen her kararda karşı oyların bulun-
masına rastlanmaktadır.
120
“
Davacı, faiz talebini, anılan fıkra hükmüne dayandırmış olmadığı gibi; danıştay yedinci
dairesinin kararında da, uyuşmazlık, bu fıkra hükmüne dayanılarak çözülmüş değildir.
Dolayısıyla; vergi usul kanununun 112’nci maddesinin, olayla ilgisi olmayan, 4’üncü fık-
rası hükmünün davada uygulanamayacağı konusunda, mahkeme ile uzman daire arasında
uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkeme ile uzman Daire arasındaki uyuşmazlık, hukuka
aykırılığı sebebiyle yargı yerince iptal olunan vergilendirme işlemine dayanılarak tahsil
olunan verginin geri verilmesi sırasında, tahsil edildiği tarihten geri verileceği tarihe ka-
dar faiz hesaplanmasının, bir yasa hükmü olmaksızın olanaklı bulunup bulunmadığına
ilişkindir… Hukuka aykırı olarak tahsil edilen vergiler dolayısıyla vergi idareleri tarafın-
dan mükelleflere ödenecek maddi tazminatın miktarının, davadaki istem de gözetilerek,
anılan gecikme faizinin oranına göre, hukuka aykırı olarak tahsil edilen verginin Devlet
Hazinesinde kaldığı süre için hesaplanacak miktar kadar olması da, Anayasada öngörü-
len eşitlik ve adalet ilkelerinin gereğidir
”. DVDDK. 18.10.2006 gün ve E. 2006/87, K.
2006/287, karşıoy,
Danıştay Dergisi
, 2007, S. 115, s. 97-98.
121
“
İncelenen davanın konusu, tazmin borcu doğurabilecek olan bir miktar paranın tasarru-
fundan yoksun bırakılmaktan dolayı bir tazminat isteğine de ilişkin değildir. Dava, taşıt
alım vergisini çekince ile ödeyerek, tahakkuk eden bu vergiye karşı açılan davada veri-
len tahakkukun kaldırılması yolundaki karar gereğince iadesi gereken verginin yasal faizi
ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Vergi mahkemesince verilen
tahakkukun kaldırılması yolundaki karar, 2577 sayılı Yasanın 28 inci maddesi ve Ana-
yasadan dolayı yerine getirilmesinden kaçınılamayacak yargı kararıdır. Bu karar gereği-
nin yerine getirilmesi için vergi idaresine hiçbir başka belge ibrazı gerekmediği gibi vergi
idaresine üç ay gibi bir süre tanınması da söz konusu edilemez. Vergi Usul Kanununun
112’nci maddesinin 4’üncü bendinin, sözü ve öngörülüş amacına aykırı olarak yorumlan-
ması suretiyle verilen bozma kararına yukarıda belirtilen nedenlerle katılmamıza olanak
bulunmadığından ve temyiz isteminin reddi gerektiği görüşünde olduğumuzdan Kurulca
verilen karara katılmıyoruz
”. DVDDK. 18.10.2006 gün ve E. 2006/87, K. 2006/287,
karşıoy,
Danıştay Dergisi
, 2007, S. 115, s. 99.