

TBB Dergisi 2013 (105)
İ. Uğur ESGÜN
237
teoriler aynı zamanda büyük mantıksal olgular olarak düşünüldüğünden,
mantıksal yasaların bilgisine erişmek yalnızca bu olguların sıkı bir biçimde
gözlenmesiyle mümkündür
”
19
diyen Auguste Comte’dan günümüze, sa-
dece sosyolojik ve/veya antropolojik değil, tüm analizlerde dominant
olarak “olan”ı açıklarken “olması gereken”i dışlayan meta-etik yakla-
şımlar olarak algılanmaktan kurtulamamıştır. Oysa meta-etik, insan-
dışı doğa referanslı fizik bilimlerde olağan iken beşeri (insana ilişkin)
bilim ve disiplinlerde “insana rağmen” bir etki yaratmaktadır. John
Chipman Gray’in dediği gibi “
Yargıçlar ile Sir Isaac (Newton) arasında-
ki fark, dünyanın yörüngesini hesaplarken Sir Isaac’in yapacağı bir yanlış,
dünyanın güneş etrafında daha hızlı dönmesine yol açmazken, (…) bir yargı-
cın vereceği yanlış bir kararın yasal olarak geçerli olmasıdır
”
20
ve doğrudan
doğruya insan hayatını etkileyecektir. Fizik bilimler de nihayetinde
insanın insan için gereken formüllerin keşfini ifade etmesine rağmen
ancak “olan” ile ilgilenirken beşeri bilimlerin “insan için”liği, insanın
altını değil de üstünü çizen “olan”ların ayıklanıp “olması gereken” al-
ternatif formüllerin de üretilmesini hayati derecede gerektirmektedir.
Hukuk, din, ahlak ve görgü kuralları; sosyal düzeni sağlayan ve
sosyal yaşamı belirleyen dört normatif disiplin olarak genel bir kabul
görür. Bu disiplinler, aralarında çeşitli farklılıklar içermesine rağmen
emir, yasak ve yaptırımlarla donatılmıştır. Şiddet, caydırıcılık ve kor-
kutuculuğun farklı düzeylerde derecelendirilmesi mümkün olan yap-
tırımlar içeren bu normatif disiplinlerin tümünün sosyal düzenin bo-
zulmaması için vazedilen emir ve yasakların ihlalinin yaptırım tehdidi
ile önlenmesi yöntemini benimsediği görülür. Dolayısıyla bir yaptırım
tehdidi taşıyan her davranış ilkesi, artık sadece bir “ilke” değil; aynı
zamanda “hüküm” niteliği taşır. Hukukun, manevi niteliği ağır basan
yaptırımlar içeren diğer üç normatif disipline göre daha etkili olması
ise maddi yaptırımlar, yani fiziksel/parasal bir zorlama veya şiddet
içermesinden kaynaklanır. Hukuk dışı normatif disiplinlerde vicdani
kanaatler ve iç sorgulama (maneviyat) önemli rol oynar ve fakat buna
rağmen, dışsal ithamlar da bu disiplinlerin emir ve yasaklarına uyma
motivasyonu sağlayabilmektedir. “Sübjektif ahlak” diye kategorize
19
Auguste Comte,
Pozitif Felsefe Kursları
, Çev. Erkan Ataçay,Sosyal Yay., İstanbul
2001, s. 47-48.
20
Akt. Catharine A. MacKinnon,
Feminist Bir Devlet Kuramına Doğru,
Çev. Türkan
Yöney, Sabir Yücesoy, Metis Yay., İstanbul 2003, s. 183.