

TBB Dergisi 2013 (105)
İ. Uğur ESGÜN
245
gücünün sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS’de) ya-
zan temel hak ve özgürlükleri ihlal etmesi süreçleridir. Oysa zaten
1982 Anayasası’nda AİHS’tekilere paralel olarak korunan bu hakların
yanında birçok hakkın da tanındığı nettir. AYM, tüm anayasaya aykırı-
lıkların yargısal denetimi için öngörülmüştür. Dolayısıyla Anayasa’da
yer aldığı halde AİHS’de yer almayan bir hakkın ihlali gerekçesiyle
bireysel başvuru yapılamaması, AYM’yi varlık nedeninden uzaklaş-
tırma anlamında bir yabancılaşmayı ifade etmektedir. Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi’ne başvuruları azaltmak ve Avrupa Birliği’ne
uyum sağlamak pragmatizmi, AYM’nin Anayasa ile tanınmış tüm in-
san haklarını koruyucu fonksiyonunu daraltmış ve onun işlevini insan
haklarını ve Anayasa’ya uygunluğu sağlamak yerine AİHM’ye giden
yolda bir hız kesme tümseği olarak kısırlaştırmıştır.
26
B. Yürütme Erkinin Yasama ile Yargı Erklerine Göre Siyasete
İçkinliği ve Anayasal Yabancılaşma
Egemenliğin (devlet iktidarının) uygulanma kuvvetleri, bilindi-
ği üzere yasama, yürütme ve yargı fonksiyonlarını ifade eder. Bu üç
fonksiyonun resmi (hukuksal) olarak; monarşik yapılarda tek kişinin,
oligarşik yapılarda ise bir zümrenin (grubun, azınlığın) kontrolünde
olduğu da sabittir. Millet egemenliği ilkesine dayalı cumhuriyetler-
de ise böylesi bir kontrol teorik ve retorik olarak reddedilmiştir. Ege-
menlik milletin elindedir; dolayısıyla üç kuvvetin de kontrolü millete
aittir. Bu kontrol demokratik ilkelerin gerçekleştirilmesiyle hayata ge-
çirilmek istenir. Ancak, doğrudan demokrasinin olanaksız sayıldığı
kalabalık nüfuslu toplumların (yani neredeyse tüm dünya ülkeleri-
nin) temsili demokrasilerde “millet” (aslında seçmenler), oy kullana-
rak bu kontrolü temsilcilerine bırakır. O yüzden, dünya anayasala-
rında egemenliğin sahibinin yanında, egemenlik kuvvetlerini kimin
kullanacağı da belirtilir. 1982’de yürürlüğe giren Türkiye Cumhuri-
yeti Anayasası’nın 6.maddesi de bu soruların, Türkiye’deki karşılığını
verir: “
Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir. Millet egemenliğini yetkili
organlar eliyle kullanır
.”
26
Ece Göztepe, “Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Hakkı’nın
(Anayasa Şikayeti) 6216 Sayılı Kanun Kapsamında Değerlendirilmesi”,
Türkiye
Barolar Birliği Dergisi,
Temmuz-Ağustos 2011, Yıl: 24, Sayı: 95, s. 34-37.