Background Image
Previous Page  251 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 251 / 505 Next Page
Page Background

Siyaset ve Anayasal Yabancılaşma:Etik İlkelerin Türk Hukukuna Uyarlanması Problemi

250

vergi vs. toplayabilmesini sağlama işlevi taşımakta ve “kanuni vergi

ilkesi”nin içeriği boşaltılmış olmaktadır. Nitekim, bu düzenlemenin

gerekçesinde de bir tür rasyonelleşmiş parlamentarizm ruhu rahatlıkla

görülebilir:

Yürütmenin, mali zorunluluklardan doğan konjonktüre hızlı bir

biçimde uyumu

. 1982 Anayasası’na göre Bakanlar Kurulu’nun yapacağı

oran değişikliği işlemleri hakkında yargısal yola

32

başvurma imkanları

daha geniş olsa da sonuç aynıdır: Teknik zorunluluklar nedeniyle ve

tıkanıklık giderip istikrar sağlamak hukuk devletinin ruhundan (özel-

likle kuvvetler ayrılığı ilkesinden) ödün vermek… Ödün vermekse

başlı başına bir yabancılaşma sürecinden başka bir şey değildir.

Siyasi pragmatizm ve teknik bir akılcılığın

33

yarattığı sakınca-

lı durum, hukuk devleti ilkesinde yasamaya göre var olan, yasama

fonksiyonun yürütülmesi misyonuyla donatılmış olması gereken

yürütmenin bu varlık nedeni ve misyonundan uzaklaşması olarak

nitelendirilebilecektir. Gerçekten de özellikle parlamenter sistemde

parlamento çoğunluğunu haiz bir hükümetin “yasaları uygulamak”

görevinden vazgeçip kendi siyasi-ideolojik hedeflerini gerçekleştire-

cek uygulamaları için yasamayı maniple eden bir güce dönüşmesi,

siyasetin doğasına uygun olsa da hukuk devletinin ruhuna aykırı ola-

rak bir yabancılaşma örneği sayılabilecek ve tıpkı, bir oyunda kendi-

ne verilen rolü kabullenmiş görünüp diğer rolleri gasp etmeye çalışan

bir çocuğun yabancılaşmasını akla getirecektir. Problemin özünde ise

yürütmenin yasama fonksiyonu ürünleri olan kanunları uygulamayı

reddetme değil, tersine oyunun kuralının o oyunda rolleri üstlenen ço-

cuklardan birine, oyun sırasında başka bir rolü üstlenmesine izin verici

mantıkla kuruluyor olması yatmaktadır ve bu paradoksla “oyun”, biz-

zat bir yabancılaşma ürünü olarak var olmaktadır. Bu yabancılaşmayı

somutlaştıran kurgusal bir örnek verilmesi gerekirse; futbol için öyle

bir kural konulmuş olsun ki futbolda ilk golü atan takımın oyuncuları,

32

Bakanlar Kurulu vergi vb. kamu alacaklarında oran değişikliğini KHK ile değil,

sıradan Bakanlar Kurulu kararnamesiyle yapabilmektedir. Dolayısıyla kanunlara

aykırı bir oran değişikliği hakkında Cumhurbaşkanı, en az 110 milletvekili, iktidar

ve anamuhalefet partileri TBMM grubu ile sınırlanmış kişilerce AYM’ye değil,

hukuki menfaati ihlal edilen herkes tarafından Danıştay’a dava açılabilecektir.

33

Aslında teknik akılcılık, başta Jürgen Habermas olma üzere birçok düşünürce ras-

yonalizmde bir yarılma ve yabancılaşma olarak nitelenir ve alternatif olarak “ileti-

şimsel, eleştirel, kapsayıcı veya varoluşsal” akılcılığın olduğu ileri sürülür (Taner

Timur,

Habermas’ı Okumak,

Yordam Kitap Yay., İstanbul 2008, s. 154-156; Walter

A. Weisskopf,

Yabancılaşma ve İktisat

, s.33-48).