Background Image
Previous Page  279 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 279 / 505 Next Page
Page Background

Hekimin Fiilinden Dolayı Zarar Gören Üçüncü Kişinin Hastaneye Karşı ...

278

kendisine bırakılan fiili gerçekleştirirken boçluya zarar vermelidir

71

.

Aksi durumda TBK. m. 116 geçerli olmaz

72

. Ancak yardımcı şahsın fii-

li, hem TBK. m. 116’ya göre borca aykırılık, hem de TBK. m. 66’ya göre

haksız fiil teşkil ediyorsa, bu takdirde alacaklının karşısında değişik

hukuksal sebeplerle (sözleşme - haksız fiil) sorumlu tutulabileceği bir-

den fazla kişinin TBK. m. 61 gereğince müteselsilen sorumluluğu söz

konusu olur

73

.

G. Uygun İlliyet Bağı

Yardımcı şahsın sorumluluğunu düzenleyen TBK. m. 116’da borç-

lunun sorumlu olması için yardımcının kendisine bırakılan işi gördüğü

71

“Somut olayda, davacı Emine’nin doğum için davalı doktora baş vurduğu, doktor

kontrolünde doğumun gerçekleştirildiği, doğum sırasında küçüğün omuz sinirle-

rinin zedelendiği ve sakat kaldığı anlaşılmaktadır. Davamızda doğum sırasındaki

arızanın meydana gelmesinde ve küçüğün sakat kalmasında davalı doktorun ku-

surlu olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece, Adli Tıp 2. İhtisas Kuru-

lundan alınan 16.2.2000 günlü raporda, 4000 gr. Doğum ağırlığında olan bebeğin,

normal doğum ağırlıklı bebeklerde nadirde olsa, omuz mistozisi meydana gelebi-

leceği tıbben bilinmekle, söz konusu doğum olayında hekime atfen herhangi bir

kusur veya ihmal verilemeyeceği bildirilmiş, davacının itirazı üzerine Adli Tıp

Genel kurulundan oy çokluğuyla alınan 14.12.2000 tarihli raporda “omuz takıl-

dıktan sonra bebeğin 2-3 dakika gibi kısa bir süre içerisinde acilen doğurtulması

zorunluluğu söz konusu olduğundan hastayı takip eden hekimin olguda kusuru-

nun bulunmadığı, ayrıca omuz takıldıktan sonra, klasik obstetrik biliminde yazılı

bulunan manevraları yapmış olduğu mütalaa edilmiş,bu görüşe 6 uzman doktor

muhalefet etmiştir. Adli Tip 3. İhtisas Kurulunca verilen 6.4.2001 tarihli rapor-

da da doğum sırasında oluştuğu bildirilen arızadan dolayı yaşına göre küçüğün

%59 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı açıklanmıştır. He-

men belirtelim ki Adli Tıp Genel Kurulu raporu oyçokluğu ile verilmiş ve kurul

içinde tek bir kadın doğum uzmanı bulunmaktadır. Raporda çoğunluk görüşü-

nün doğru olmadığı yönünde azınlık tarafından inandırıcı gerekçeler ileri sürül-

düğü görülmektedir. Bu haliyle rapor inandırıcı ve tatminkar olmaktan uzaktır.

Öyle olunca davalı tarafça da itiraz edilen Adli Tıp Genel Kurulu raporuna itibar

edilip, hüküm kurulmaz. O halde mahkemece yapılacak iş; üniversitelerin ilgili

anabilim dallarından ve özellikle kadın doğum uzmanlarından seçilecek konu-

sunda uzman bilirkişilerden oluşmuş bir kurul aracılığı ile dosyadaki hastahane

de tutulmuş dosya ve kayıtlar taraf savunmaları tüm deliller birlikte değerlen-

dirilerek, yapılması gerekenle yapılan müdahale ve tedavinin ne olduğu, tıbbın

gerek ve kurallarına göre olayda doktor hatası olup olmadığını gösteren nedenle-

rini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak ve

böylece hasıl olacak sonuca uygun karar vermektir” ( Y. 13HD., T. 06.03.2003, E.

2002/13959, K. 2003/2380, naklen Kazancı Otomasyon).

72

“ ….yanında çalıştığı mühendisin kusuru ile kazaya uğrayan işçi tarafından şirket

aleyhine açılan tazminat davasıan TBK. m. 66 değiş TBK. m. 116’nın uygulanamsı

gerekir” (YİBK. T. 18.03.1940, E. 14, K. 27 , RG. S. 4522, T. 30.05.1940).

73

Gauch/Schleup/Schmid/Rey, PN. 2897, 143; BGE 97 II 126; Kılıçoğlu, 647; Oğuz-

man/Öz, C. II, 136-138.