

Sulh Hukuk – Asliye Hukuk Mahkemesi Ayrımının Anlam ve Önemi Üzerine Bazı Düşünceler
42
B. SULH HUKUK – ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
AYRIMINA YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER
VE BUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Sulh hukuk – asliye hukuk mahkemesi ayrımının kaldırılması ge-
rektiğini ileri sürenlerin görüşlerini
6
dayandırdıkları belli başlı gerek-
çeleri şu şekilde sıralamak mümkündür:
1. Sulh hukuk – asliye hukuk mahkemesi ayrımına yöneltilen ilk
eleştiri, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun yü-
rürlükte olduğu dönemde, her ne kadar, Kanun’da, sulh hukuk
mahkemelerinde, basit yargılama usûlünün uygulanacağı açıkça
belirtilmişse de, tatbikatta, bu mahkemelerde uygulanan yargıla-
ma usûlünün, esas itibariyle, asliye hukuk mahkemelerinde işlerlik
kazanan yazılı yargılama usûlüne yaklaştığı, dolayısıyla ortaya çı-
kan bu fiilî durumun, sulh hukuk – asliye hukuk mahkemesi ayrı-
mını gereksiz kıldığı yönündedir
7
.
Her şeyden önce, sulh hukuk mahkemelerinde, uygulanması ge-
reken basit yargılama usûlünün, pratikte, yazılı yargılama usûlüne
yaklaşır bir nitelik kazanmış olması, sulh hukuk – asliye hukuk mah-
kemesi ayrımının bir kusuru değil, ayrıma etkin bir biçimde işlerlik
kazandırma hususunda gereken özenin gösterilmemesinin ve genel
olarak bu bağlamda ihmâlî bir tutum takınılmasının doğal bir sonucu-
dur. Yargılama usûllerinin gereklerine riayet konusundaki özensizli-
ğin yahut takınılmış bulunan kayıtsızlığın faturası, sulh hukuk – asliye
hukuk mahkemesi ayrımına çıkartılamaz ve asla bu ayrımın önemini
kaybetmesi ve anlamını yitirmesi gibi bir sonucun ortaya çıkmasına
sebebiyet vermez. Uygulamada ortaya çıkan fiilî durum ile, sulh hu-
kuk – asliye hukuk mahkemesi ayrımının hedeflemiş olduğu temel
amaç arasında bir bağ ya da bağlantı kurulmaya çalışılması, sağlık-
lı ve doğru bir yaklaşım biçimi de teşkil etmez. Kaldı ki; 6100 sayılı
6
Kuru, B.: Sulh/Asliye Mahkemesi Ayrımı Kaldırılmalıdır (Makalelerim, İstanbul
2006, s.3-5), s.4-5; Kuru, B.: Hukuk Davalarının Uzaması Sebepleri (Makalelerim,
İstanbul 2006, s.99-116), s.106-107; Kuru, B.: Hukuk Davalarında Yargılamanın
Çabuklaştırılması İçin Alınması Gereken Tedbirler (Makalelerim, İstanbul 2006,
s.107-139), s.132-133; Yılmaz, E.: Aksak Adaletten İşleyen Adalete (Yeni Türkiye,
Yargı Reformu Özel Sayısı, 1996/10, s.470-493), s.477; Karslı, A.: Medeni Muhake-
me Hukuku, 3. B., İstanbul 2012, s.131.
7
Kuru – Sulh/Asliye Hukuk Mahkemesi Ayrımı, s.4; Yılmaz, s.477.