Background Image
Previous Page  46 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 46 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (105)

Süha TANRIVER

45

özel mahkeme kurulan yerlerde, genel mahkemelerle özel mahkemeler

arasındaki görev ilişkisi bağlamında da geçerlilik kazanması nedeniyle,

doğru bir çözümlemenin ürünü olmadığı, kolaylıkla ifade edilebilir.

3. Görev kurallarının, teknik birtakım inceliklere ve özelliklere sahip

olması sebebiyle, hak arayacak sade bir vatandaştan, bu kuralları

bilmesini ve uygulamasını istemenin, şekilcilik adına haksızlık ya-

ratılmasına sebebiyet vereceği, bu nedenle de sulh hukuk – asliye

hukuk mahkemesi ayrımının kaldırılıp; tek tip bir genel görevli

hukuk mahkemesi sistemine geçilmesinin daha doğru olacağı yö-

nünde getirilmiş bulunan eleştiri

10

de, tümüyle temelsizdir.

Her şeyden önce, bu eleştiriyi getirenler, görev sorununu, sadece

sulh hukuk – asliye hukuk mahkemesi ayrımını baz alarak irdelemek-

te; genel mahkemelerle özel mahkemeler arasındaki görev ilişkisini

belirleyen kuralları tümüyle göz ardı etmektedirler. Çünkü, sulh hu-

kuk – asliye hukuk mahkemesi ayrımı kaldırılsa bile, genel mahkeme

– özel mahkeme ayrımı, özel mahkemelerin uzmanlaşma olgusunun

bir ürünü olması sebebiyle, hâlâ varlığını sürdürecektir. Öte yandan,

görevle ilgili kuralların sevki sırasında, teknik birtakım incelikler ve

özellikler gözetilse, hatta bu kurallar, zaman zaman komplike bir ni-

telik taşısa bile, bu durum, sadece göreve özgü değildir; yargı yolu

ve yetkiye ilişkin kurallar bakımından da geçerlilik taşır. Ama, hiç

kimse, bugün için genelde, zaman zaman teknik incelikler gerektirse,

komplike bir nitelik taşısa bile, yargı yolu ve yetkiye ilişkin kuralların

taşımış olduğu bu özellik dolayısıyla kaldırılıp; tek tipleştirilmesinin

gerektiğini, aksi hâlde birtakım haksızlıkların ortaya çıkabileceğini ile-

ri sürmemekte ya da iddia etmemektedir

11

. Yine, yargılama usûlleriyle

ilgili kurallar da, tümüyle teknik, bazen detay gerektiren bilgilerin öğ-

renilmesini zorunlu kılar. Bu durum, asla yargılama usûlleri arasın-

da yaratılmış bulunan farklılıkların ortadan kaldırılmasını ve bu bağ-

lamda da tek tipleştirmeye gidilmesini meşru hâle getirmez. Aslında,

hukukumuz bağlamında temel sorun, çağdaş batı Avrupa ülkelerinde

olduğu gibi, temel altyapı kurumu olan hukukî himaye sigortasıyla

birlikte avukat marifetiyle davayı takip zorunluluğu sistemine henüz

10

Yılmaz, s.477.

11

Yılmaz, görev konusunda ileri sürmüş olduğu gerekçelere yargı yolu ayrımı bağ-

lamında da dayanmaktadır (s.477).