Background Image
Previous Page  49 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 49 / 505 Next Page
Page Background

Sulh Hukuk – Asliye Hukuk Mahkemesi Ayrımının Anlam ve Önemi Üzerine Bazı Düşünceler

48

Eğer uzmanlaşma kavramına yüklenmesi gereken anlam ve içerik,

belirli tipteki dava ve işlerle uzun süreli ve yoğun bir biçimde uğraş-

manın yaratmış olduğu pratiklik ise, -ki gerçek anlamda uzmanlaşma

bu değildir- sulh hukuk asliye hukuk mahkemesi ayrımının, kaldırıl-

ması yerine; muhafazasının bu amaca daha çok hizmet etmeye elve-

rişli bir nitelik taşıdığı söylenebilir. Öte yandan, özel mahkemelerin

görev alanı dışında kalan her türlü dava ve işle uğraşan genel görevli

tek tip bir hukuk mahkemesi sisteminin, dava ve işlerin çok çeşitliliği

ve karmaşıklığı karşısında, belirli bir alanda derinliğine bilgi ve beceri

kazanılmasına imkân veren bir ortamın yaratılmasına katkı sağlaması

da, pek mümkün değildir. Uzmanlaşmanın sağlanabilmesinin ön ko-

şulunu, mahkemelerin uğraş alanının, belirli tipteki dava ve işlerle sı-

nırlandırılması ve çeşitliliğinin olabildiğince azaltılması teşkil eder. Bu

ise, genel çerçevede olsa bile, sulh hukuk – asliye hukuk mahkemesi

ayrımının kaldırılması ile değil; aksine, korunmasıyla mümkün olur.

6. Sulh hukuk – asliye hukuk mahkemesi ayrımının, ülkemizde za-

ten kıt kaynak olan hâkimler bağlamında, yıllardır devam edege-

len açığın kapatılmasına, hâkimler ve diğer adlî personelden tasar-

ruf edilmesine katkı sağlayacağı gerekçe gösterilerek, bu açıdan

da kaldırılmasının yerinde olacağı ifade edilmektedir

14

.

Her şeyden önce, sulh hukuk – asliye hukuk mahkemesi ayrımının

kaldırılmasının, hâkim açığının giderilmesinin bir aracı olarak görül-

mesi ve algılanması doğru bir yaklaşım biçimi değildir. Öte yandan,

bu ayrım kaldırılacak olursa, eskiden iki ayrı hâkim tarafından kara-

ra bağlanmış olan işler, artık tek bir hâkim tarafından görülüp karara

bağlanacak hâle gelecek; tabiri caizse, eskiden terazinin iki kefesine

dağıtılmış olan işler, tek bir kefede toplanacak; bu da, hâkimlerin iş

yükünü artırıp; yürütülen yargılamaların makûl sürede tamamlana-

maması gibi bir sonucun ortaya çıkmasına sebebiyet verecektir. Öte

yandan, bir an için bu ayrımın kaldırılmasının, görüntüde hâkimler

bağlamında bir tasarruf yapılması sonucunu doğuracağı kabul edil-

se bile, kronik ve devasa bir sorun hâline gelmiş olan hâkim açığının

giderilmesinde, ayrımın kaldırılmasının sağlayacağı katkı çok cüzî

olacaktır. Yine, sulh hukuk – asliye hukuk mahkemesi ayrımının kal-

Ayrımı İnceleme Raporu, s.1.

14

Kuru – Sulh/Asliye Hukuk Mahkemesi Ayrımı, s.5.